Et yerine, mantar

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saadet Büyükalaca, yaptığı açıklamada, mantarın çok sayıda faydasının bilinmesine rağmen, tüketiminin yeterli düzeyde olmadığını söyledi.

Mantarın bilinen en iyi bitkisel protein kaynağı olduğunu belirten Büyükalaca, "Vücut, hayvansal gıdalarla, protein kadar da yağ alıyor, ancak mantarda yağ oranı neredeyse sıfır. Mantarla vücut, saf protein alır" dedi.

Hayvansal gıdalarla alınan yağların damar tıkanıklıklarına yol açtığını söyleyen Büyükalaca, şöyle konuştu: "Kırmızı veya beyaz et yediğimiz zaman vücudumuz yüksek oranda yağ alıyor.

Bu yağlar, doymuş yağlarla birlikte geliyor ve kalp damar tıkanıklıklarına yol açıyor. 100 gram etten alınan protein oranı yüzde 17-20 civarında değişirken, alınan yağ da aynı miktarda oluyor. Oysa tamamen bitkisel olan mantar ile hemem
hemen yüzde sıfır oranında yağ ile yüzde 5 protein geliyor. Mantar tüketerek yüzyılın hastalığı kalp ve damar tıkanıklıklarından korunabilirsiniz."

Mantarın ayrıca vücudun ihtiyacı olan C, B1, B2, B6 ve D vitaminleri açısından da oldukça zengin olduğunu belirten Büyükalaca, mantarın bünyesinde bol miktarda amino asit bulundurduğunu ve kansızlığa da iyi geldiğini ifade etti.

Doğadan toplanan bazı türlerin kanser tedavisinde de kullanıldığını hatırlatan Büyükalaca, bu türlerin tamamen ihraç edildiğini söyledi. Türkiye’de doğadan toplanarak tüketilebilen 40’a yakın mantar türü olduğunu belirten Büyükalaca, yıllık mantar üretim miktarının ise 30 bin ton civarında gerçekleştiğini söyledi.

Özellikle kültür mantarı yetiştiriciliğinin çok kolay olmasına rağmen yeterince üretimin yapılmadığını vurgulayan Büyükalaca, "Nüfus sayımız çok yakın olan İngiltere’de üretim 300 bin ton, yani bizden 10 kat fazla. Böylesine önemli bir bitkisel ürünün mutlaka teşvik edilerek, daha fazla üretimi ve tüketimi sağlanmalı" dedi.

Kaynak: Milliyet


Konular