Soğan Suyunun Faydaları Nelerdir?



Soğan suyu C, B6 vitaminleri ve folik asit açısından zengindir. Soğan suyunda bulunan kükürt, anti kanserojen özelliğe sahiptir. Ayrıca bol miktarda bulunan krom da kan şekerini dengelemektedir.

Ayrıca A, B, C, D vitaminleri ve florür ile kalsiyumda içermektedir. Antibiyotik özelliği olduğunu ise bilmeyen yoktur. Parlak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak için zerdeçal ile karıştırılarak kullanılabilir. Çıbanlar için de faydalıdır. Belli derecelerdeki çok yoğun olmayan yanıkların iyileşmesinde de şifa sağlar. Bu tip durumlar için kompres olarak uygulanmalıdır. Ayrıca iştahı açar, kalbi güçlendirir yani kalp dostudur. Gözdeki katarakt rahatsızlığı için de tüketilmelidir.Boğazı kuvvetlendirir ve ses tellerine fayda sağlayarak sesi güzelleştirir. Duyma (işitme) sistemini kuvvetlendirmesi de faydaları arasındadır. Çiğ yada pişmiş tüketilerek vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Kandaki pıhtılaşmayı önler, arterleri güçlendirir.

Rahat ve deliksiz bir uyku için soğan suyu içebilirsiniz. Bu şifalı bitkinin suyu sayesinde rahat bir uykunuz olacaktır. Kolesterolü düzenlemeye yardım eder. Antikanser özelliği sayesinde kansere karşı da korur. Sindirim sistemini rahatlatır, hazımsızlığı önler. Kan dolaşımını arttırır.

Şimdi soğan suyunun sağlığa faydalarına bir göz atalım:

*Sindirimi kolaylaştırır. Bağırsaklarda bulunun iyi bakteriler için çok önemli olan diyet lifleri içerir. Bu özelliği sayesinde bağırsaklardaki faydalı bakterilerin sayının artmasına yardımcı olur. Bu bakteriler sindirimi kolaylaştırmak için önemlidir.

*Alerjiye karşı koruyucu özelliği vardır. Soğan suyu solunum yıllarından sindirim sitemine kadar olan bütün bir hat boyunca bütün organlarda meydana gelebilecek alerjilere karşı etkilidir.

*Soğuk alınlığı ve solunum yolu bozukluklarını giderir. Özellikle çiğ olarak tüketilen soğan, solunum yollarını açar ve soğuk algınlıklarını giderir. Balgam söktürücü özelliği vardır. Öksürük ve bronşite karşı etkilidir.

*Kemik sağlığını korumada önemli rol oynayabilir. Son çalışmalar, çok fazla kemik kaybını önleyen bir bileşik içerdiğini göstermiştir. Kemik zayıflığı ve damar sertliğine karşı etkili olduğu bir gerçektir.

*Saç sağlığına önemli katkıda bulunur. Bu konuyla alakalı yapılan bir bilimsel çalışma sonucu iki ay boyunca ayda iki kere saçlara soğan suyu uygulamanın saçların daha hızlı uzamasına yaradığı ortaya konulmuştur.

*Cilt sağlığına önemli katkı sunar. Doku sağlığı için soğan suyu kan dolaşımını hızlandırır. Bunun yanında çiğ soğanın lapa haline getirilerek, yaralara, çıbanlara ve çillere uygulanarak tedavi edildiğini söyleyen uzmanlar vardır.

*Şeker hastalığına karşı etkilidir ve sağlığı korur. Kan şekeri seviyesini düşürür. Soğanda bulunan kromun bunu sağladığı belirtilmektedir.

*Düzenli olarak tüketilmesi kolesterol seviyesini dengeler.

*Kansere karşı koruyucu özelliği vardır. Düzenli olarak tüketildiğinde özofagus kanseri, renal hücreli kanseri, meme kanseri ve prostat kanseri ve gırtlak kanseri gibi birçok kanser hastalığının riskini azaltır

*Ağız sağlığı için çok önemlidir. Yapılan bazı araştırmalar üç dakika boyunca ağızda sakız gibi çiğnenmesi ağız içerisinde bulunan bütün zararlı bakterileri öldürdüğünü ortaya koymuştur.

*Bunun yanında diş sağlığı için de önemli bir şifa kaynağıdır.

*Soğan suyu kulak ve göz sağlığı içinde kullanılmaktadır.

*Soğanın vücut dokuları üzerinde gençleştirme özelliği vardır.

*Diğer önemli bir özelliği içinde beyin sağlığı için önemlidir. İyi bir hafıza için düzenli olarak tüketmelisiniz.

*Adet bozukluğunu giderir.

Mide Krampları: 2009 yılında “Toxicology” dergisinde sonuçları yayınlanan bir araştırmaya göre kırmızı soğan suyu, gıda zehirlenmesine ve strese bağlı mide kramplarını rahatlatıyor.

Katarakt: Laboratuvar çalışmaları soğan suyu içmenin ve düzenli olarak soğan yemenin bazı katarakt türlerinin oluşma riskini önemli oranda azalttığını ortaya koymaktadır. Ancak “Indian Journal of Ophthalmology” adlı bilimsel derginin 2009 Mayıs sayısında yayınlanan araştırma kobaylar üzerinde yapılmıştır ve net sonuçlar için daha fazla sayıda araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Kanser: Sonuçları 2011 yılında “Gastroenterology”de yayınlanan bir çalışmaya göre düzenli olarak kırmızı soğan tüketmek mide kanseri riskini düşürüyor.

Sarımsak, pırasa, frenk soğanı ve arpacık soğanıyla aynı familyadan (Allium) olan soğan bu ailede yer alan diğer sebzeler gibi sülfür içeriyor. Bitkisel kaynaklardan alınan sülfür ise yapılan bu alanda yapılan çalışmalara göre hücre yapısının korunmasına yardımcı oluyor ve hücrenin yapısının bozularak kanserli hücreye dönüşmesini önlüyor.

Cornell Üniversitesi tarafından yapılan bir diğer araştırmaya göre soğan antioksidan etkisiyle özellikle karaciğer ve kolon kanserine karşı etkili bir koruma sağlıyor.

Bu alanda yapılan çalışma sayısı oldukça fazla ancak ilgi çekici son bir istatistik daha verelim; 32 ülkede yapılan bir çalışmada, yemeklerde daha çok soğan tüketen ülkelerde prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı tüketmeyen ülkelere göre oldukça az.

Örneğin İngiltere’de prostat kanseri nedeniyle meydana gelen ölümler soğan kullanımının daha çok olduğu Hong Kong, Türkiye ve İran’dan 5 kat daha fazla.

Alerjiler: Soğan suyunda bulunan “quercetin” adlı bileşen alerji ataklarını önlüyor. Bir flavonol (Flavin ihtiva eden protein) olan quercetin alerji ataklarını tetikleyen histamini baskılıyor.

Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalar henüz laboratuvar hayvanları üzerinde uygulanmış bu nedenle soğan suyunun alerjiye etkisi hakkında kesin bir bilgi için insanların katılacağı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Anemi: Orta boy bir soğan (yaklaşık 110 gram) 0.2 mg demir içerir ve bu miktar günlük demir ihtiyacının %1’ine denk gelmektedir.

Tabii günlük demir ihtiyacınızı sadece soğan suyu içerek karşılamanız pek mümkün değil ancak demir bakımından zengin gıdalar tüketmeye çalışıyorsanız beslenme listenize soğanı da ekleyebilirsiniz.

Antiseptik: Soğan, sarımsak gibi doğal bir antiseptiktir ve enfeksiyonlarla mücadelede vücuda yardımcı olur. İdrar yolu enfeksiyonu, midede görülen bakteriler, sistit gibi enfeksiyonel hastalıkların tedavisine yardımcı olması amacıyla tüketilebilir.

Tansiyon: Soğanda bulunan “quercetin” adlı bileşenin tansiyonu düşürdüğü ve hipertansiyon hastalarında tansiyon kontrolüne yardımcı olduğu yönünde araştırma sonuçları bulunmaktadır.

Kolesterol: HDL yani “iyi” kolesterolünüzü yükseltmek istiyorsanız uzmanların önerisi günde yarım çiğ soğan yemeniz yönünde.

Tufts Üniversitesi’nden Dr. Dr. Victor Gurewich’e göre her gün düzenli olarak çiğ soğan yemek iyi kolesterolü %30 oranında yükseltiyor. İyi kolesterol, kan hücrelerinin daha az “yapışkan” olmasını sağlayarak damar tıkanıklığına karşı önemli bir koruma sağlıyor.

Özellikle yüksek kolesterollü, yağlı et yemekleri sırasında soğan yiyerek kötü kolesterolün olumsuz etkilerine karşı damalarınızı koruyabilirsiniz.

Diyabet: Besin lifi bakımından zengin olan soğan kan şekeri dalgalanmalarını önler ve az miktarda besin lifi tüketimi nedeniyle yaşanan kabızlığa iyi gelir. Soğan, hem tip 1 hem de tip 2 diyabet hastalarında glikoz seviyelerinin düşürülmesine yardımcı bir sebzedir.

İdrar Söktürücü: Soğan güçlü bir idrar söktürücüdür ve kanın temizlenmesine yardımcı olur.

Öksürük: Geleneksel olarak bronşit ve astım tedavisinde kullanılan soğan suyu aynı zamanda kuru öksürüğe de iyi gelmektedir.

Sinek Isırıkları: Sinek veya böcek ısırığının bulunduğu bölgeye 1 adet soğan kesip sürerseniz yada parmak ucuyla soğan suyu uygularsanız kaşıntıyı kısa sürede alır. Aynı zamanda hafif yanıkların ve küçük kesiklerin daha kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur.

Solunum: Soğanın astım hastalarında akciğerlerin sıkışmasını önleyici etkisi olduğu konusunda bazı bilgiler bulunmaktadır fakat bu faydası konusunda yapılan bilimsel çalışmaların sayısı oldukça azdır.

Antiseptik etkisinin solunum yoluyla ilgili hastalıklara iyi geldiği, balgamı temizlediği ve bu hastalıkların neden olduğu öksürüğü hafiflettiği bilinmektedir. Soğan suyu ve bal karışımı çocuklarda öksürüğü kesmek için geleneksel olarak kullanılan bir reçetedir.