Lokman Hekim

Lokman Hekim köşemizde sağlıklı bir hayat için ihtiyacımız olan temel bilgileri yer almaktadır.

Kiraz, baş ağrısına iyi geliyor

Yaz mevsiminin en güzel tatlarından olan kiraz, birçok faydası ile de dikkat çekiyor. Gülgiller familyasının lezzetlerinden bir tanesi... Anavatanı olarak Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak bilinmekte... Birçok yerde yetişme alanı bulunan kirazın, dünyaya hangi topraklardan yayıldığı konusunda ise farklı görüşler bulunmakta. Yapılan bazı araştırmalarda, kirazın M.Ö 64 yılında Yunanistan'a, oradan da Avrupa'ya yayıldığını, bazıları M.Ö. 71 yılında Romalı komutan 'Lucullus' tarafından Roma'ya götürüldüğünü ve oradan da dünyaya dağıldığını bildiriyor.

Her ne kadar ucu bucağı görünmese de kiraz sevilen meyveler arasında. Kirazın sadece meyve olarak değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları ve çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki olduğuna dikkat çekiyor. Birçok kaliteli mobilyaların kiraz kerestelerinden yapıldığı bilinmektedir. En kaliteli ve en iyi pipoların ise kiraz kökünden yapıldığı bilinmektedir. Ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdekleri tedavi amaçlı kullanılıyor. Kiraz zamkı ise şapka ve kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanılıyor.

Aspirinden daha faydalı!

Susamamak için sahura kadar su için

Ramazan'da sıcak havanın olumsuz etkilerinden korunmak ve gün içinde daha az susamak istiyorsanız, sahura kadar azar azar sıvı gıdalar tüketin.

Bir kişinin günlük sıvı ihtiyacının yaklaşık 2,5 litre olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Akman, oruç tutanların sıvı alımına çok dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

İnşaat, kömür ocakları ve sanayi gibi alanlarda çalışan kişilerin sahurda yoğun demir ve kalsiyum içeren gıdalar tüketmesi gerektiğini belirten Akman, bu kişilerin sahurda enerji deposu olan pekmezden de aşırıya kaçmayacak şekilde yararlanması gerektiğini ifade etti.

Kolestrolü ilaçsız düşürmenin üç yolu

Doğru beslenirseniz kolesterol sorununuzu ilaca gerek kalmadan çözebilirsiniz. Bunu çoğumuz bilse de sıra nasıl başaracağımıza gelince şaşırıp kalırız

Kolesterol-diyet ilişkisi söz konusu olduğunda sadece hastaların değil doktorlarda bile ciddi bilgi eksikliği var. Çoğu doktor, kolesterolü yüksek bir hasta gördüğünde reçeteye hemen bir kolesterol ilacı yazar. Oysa biraz vakit ayırıp hastalarla 5-10 dakika konuşup onları beslenme ve aktivite konusunda azıcık bilgilendirseler sorun çözülecek. Bu yaklaşımın faydası yalnızca kolesterol sorununu çözmekle sınırlı değil: Bunlar genel olarak sağlığı iyileştirici beslenme ve aktivite önerilerini içerdiğinden genel sağlığı da iyileştiriyor.

Bir kere şu noktayı aklımızdan çıkarmamamız lazım: Kanımızda dolaşan LDL kolesterolün miktarı fazlaysa kalp krizi olasılığı yükselir. Bu şanssız durum eğer kilo sorunu, kan şekeri yüksekliği, iyi kolesterol azlığı, trigliserid fazlalığı, ürik asit yüksekliği gibi diğer bazı parametrelerle de birlikteyse tehlike daha da büyür.

Sonbahar diyetiyle kışı sağlıklı geçirin

Sonbahar ve kapıdaki kışı sağlıklı, mutlu ve kilo almadan geçirmenin yolu mutfaktan geçiyor. Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız bazı değişiklikler bile çok işe yarayacak. İşte beslenme uzmanı Banu Kazanç’ın önerileri...

Sonbaharla birlikte metabolizmayı hızlandırmanın ilk adımını kahvaltınızda atabilirsiniz. Taze mevsim meyvelerini içine kattığınız kahvaltılık tahıllar ve doğal yoğurt güne başlamak için ideal. Öğle ve akşam yemeklerinde haşlanmış kurufasulye, mercimek gibi kuru baklagiller veya ton balığı ilavesiyle hazırlayacağınız bol yeşillikli salata (marul, ıspanak, roka, pazı, maydanoz, yeşil biber, dereotu, nane gibi) veya haşlanmış sebzelerin eşlik ettiği ızgara tavuk, balık ya da mantar ile sotelenmiş hindi yiyebilirsiniz.

YEMEK ARALARINI ATLAMAYIN

Yemek araları ‘yaramazlık’ zamanı değil. Muz, yoğurt, kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik, kuru incir, ceviz, fındık ve badem ara öğün için uygun seçenekler. Ancak unutmayın ki bunların bir porsiyonu var, abartmayın. Akşam ara öğünü için kakaolu sıcak süt hem besler hem de mutlu eder.

Kilo verebilmeniz için 7 öneri

Kilo vermek kimileri için zor olabilir ama birkaç unsura dikkat ettiğinizde olumlu sonuçları göreceksiniz.

1.Kalsiyum ve D vitamini içerikli yiyecekler tüketin
Gün içerisinde en az 2 öğününüzde kalsiyum ve D vitamini içeren yiyecekler tüketin. Bu 2 besin öğesinin birlikte bulunduğu besin grubu da süt ve türevleri. Kas ve kemik gelişiminin yanı sıra kilo vermeye de yardımcı oluyorlar. Yapılan araştırmalar her gün 3 porsiyon süt ve süt ürünleri tüketen kişilerin tüketmeyenlere göre daha az kilo aldıkları, daha çabuk kilo verdiklerini gösteriyor. D vitaminin ise kiloyu korumada etkisi olduğu belirtiliyor.

2.Bol posa alın
Günde en az 20 gram posa almaya çalışın. Posalı yiyecekler tokluk hissini artırırken kilo vermeye de destek oluyorlar. Örneğin 1 orta boy elma yiyerek 3.3gr, 12 adet kiraz yiyerek 1.5gr, 1 orta boy armutla 5.1gr, 100gr. ıspanakla 2.2gr, 100gr. nohutla 6.2 gr posa almış oluyoruz.

Tek yönlü diyet zararlı

Karbonhidrat diyeti, protein diyeti, sebze diyeti... Tek yönlü beslenmeye dayanan diyetler sağlığı tehdit ediyor.

Sağlıklı kilo verebilmek için, uzun süreli ve dengeli bir beslenme programı uygulamak ve spor yapmak gerekiyor.

Veriler Türkiye'de şişman sayısının arttığını gösteriyor. Sağlık Bakanlığı'na göre, erkeklerin yüzde 25´i, kadınların yüzde 44'ü, çocukların ise yüzde 15'i obez.

Her geçen gün artan kilolar pek çok kişiyi katı diyet programlarına yönlendiriyor. Bir iki haftada ideal kiloya kavuşmayı vaat eden şok diyetler genelde tek tip besin gurubuna dayanıyor.

Alıç ve Alıç Çayının Faydaları

Alıç özellikle kalp sağlığı için son derece faydalı bir meyve. Kalp damarlarında karşılaşılan daralmalara karşı kullanarak damarların genişletilmesi sağlanabilir. Düzenli alıç tüketimini sağladığınızda kalp ve damar sağlığınız adına oldukça faydalı bir takviye almış olacaksınız. Kanın damar içinde akışını, kanın pompalanmasını da olumlu yönde etkileyen alıç damar sertliği için bir önleyici olarak kullanılabilir.



Kalp ve damar sağlığı için kullanacağınız alıç yaşanması olası olan kalp krizi riskini de azaltır. Ritim bozukluğu probleminde kalbin ritimlerinin düzenlenmesinde rol oynar.

Alıç tüketiminin en büyük artısı da tek yönlü bir faydaya değil de çok yönlü tesirlere sahip olmasıdır. Kalp ve damar hastalıklarında sadece önlem ya da tedavi sürecinde değil, her ikisi için de oldukça etkili tesir eder.

İğdenin Faydaları

İğde ağaçlarını açık renkli yaprakları ve güzel kokusu ile hemen her yerde görüyoruz. Anadolu'nun her yerinde yetişebilen iğde ağaçlarının meyvesi de oldukça lezzetli ve faydalı bir meyve. Diğer meyvelerden farklı yapısı ile özel bir yere sahip.



İğde de çok sayıda vitamin çeşidi bulunuyor. Vitaminlerin yanında organik asitler, tanen, flovan glikozidler ve uçucu yağ da mevcut. İğde ağacının sadece meyveleri değil çiçekleri ile de şifa kaynağı. Gelin iğde ve iğde çiçeğinin faydalarını sıralayalım, ne şekilde tüketilmesi gerektiğine değinelim.

- İğde bağışıklık sisteminin direnç kazanmasında yardımcıdır. Özellikle soğuk algınlığına, gribal enfeksiyonlara karşı tüketildiğinde önleyici olarak etki eder. Öksürük nöbetlerinde hafifleticidir. Bu tip hastalıklarda hasta üzerindeki belirtileri azaltır.

Adet Sancısına Karşı Civanperçemi Kürü

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu

Civanperçemi içerisinde bulunan iki etkin madde bayanların adet dönemlerinde ağrılarının alınmasında etkin rol oynayan maddelerdir.



Bayanların regl dönemleriyle ilgili vurgulamak istediğim önemli nokta şudur. Genel bir kural olmasa da, regl döneminde ani kan şekeri düşüşü veya kan şekerinde gün boyu oynamalar kendisini belirgin bir şekilde gösterebilmektedir. Bu durumda olan bayanların şikâyetleri daha farklıdır. Kan şekerinde ani düşüş veya fazla miktarda oynama (fluktasyon) olan bayanların adet günlerindeki şikâyetleri genel olarak: “İçim çekiliyor, kendimi kaybediyorum, baygınlık geçirmek üzereyim, içim taşıyor, içim patlıyor, aşırı gerginim, hiç bir yer bana huzur vermiyor” veya “korkuyorum ” şeklinde olabilir. Hatta bazı durumlarda vücutta kasılmalar da kendini gösterebilir.

Civanperçemi Kür tarifi:

Sağlık için önemli tavsiyeler

Aidin Salih hn.’ın konuşması;
Kardeşlerim, ben Özbekiztan’dan geldim. Orada bir Albay vardı, ihtilal yaptı, idama mahkum edildi. Ertesi gün idam edilecek, o eşine boğazının ağrıdığını söylüyor. Eşi de ona, ertesi gün idam edilecek adama karbonatla gargara yap diyor.

Sizler bana o hastalık nasıl geçer bu nasıl geçer diye soruyorsunuz. Ben sizlere başka bir şey anlatmak istiyorum. Yediklerinizi içtiklerinizi değiştirmezseniz, ilaçları kullanmayı bırakmazsanız yakın zamanda sizde kendi kendinizi idama mahkum edeceksiniz.
Nano, gen teknoloji ve şeytani yöntemler ile yeni ilaçlar yapılıyor. Bu ilaçlar kanseri iyileştirecek, menapozu düzeltecek denilecek, hepiniz bu ilaçlara koşacaksınız. Ve bu ilaçlar hepimizi insanlıktan çıkaracak. O küçücük ilaçlar birer varlıktır. Sizler bu varlıkların vücudunuza yerleşmesine izin veriyorsunuz. Bu küçücük ilaçlar (nano parçacıklar) ile bütün insanları Yönetmek üzere merkezi bir bilgisayara veya beyne bağlayacaklar.

Kısırlığın nedenleri ve hamile kalmanın doğal yolları



Çocuk sahibi olamayan çiftlerin yaklaşık yüzde 20’sini, "Nedeni bilinmeyen infertilite (kısırlık)” oluşturuyor. Bu sorunun yaklaşık yarısının ise "hücre stresi" nedeniyle meydana geldiği belirtiliyor. Hücre stresi, üremek için gerekli olan enerjinin üretimi sırasında oluşan nitrik oksit ve hidrojen peroksit gibi bazı atık maddeler yüzünden gerçekleşiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Prof. Dr. Tansu Küçük, düşük dozlarda zarar vermeyen hatta yararlı bile olabilen bu atıkların yeterince temizlenememeleri durumunun hücre stresine neden olduğunu bunun da doku ve organ hasarına yol açtığını belirterek, "Antioksidan maddeler hücreler içinde oluşan atık maddeleri yok edip, ortaya çıkan hasarları onarıyor. 3 ay süresince uygulanacak antioksidan detoks programı ile 'hücre stresi' yüzünden çocuk sahibi olamayan kadınlarda hamilelik şansı artıyor ve mutlu sona ulaşma süresi belirgin derecede kısalıyor" diyor.

Kısırlık nedeni: Hücre stresi

Soğanı ayak altına koymanın faydası



Soğanı dilimleyerek ayağınızın altına koyup sararak uyumanın sonuçlarına şaşıracaksınız!

Soğanın antibiyotik etkisi herkes tarafından bilinir. Soğan kanı arındırır, kan dolaşımını hızlandırır, toksinlerden arındırır, dezenfektandır. Ayrıca soğanın hızlı yara iyileştirici ve mukus sıvılaştırıcı özelliği vardır. Soğuk algınlığına ve gribe iyi geldiğini de biliyoruz. Fakat bu rahatsızlıkların giderilmesinde soğan tüketiminin yanı sıra; soğanın başka kullanım yöntemleri ile de birçok rahatsızlığınıza şifa bulabilirsiniz.

Ayağınızın altına soğan dilimi koyduğunuzda;

Ayak sinir uçlarımızda 7 bin tane sinir ucu olduğundan soğan dilimlerini romatizmal ağrıların olduğu yere ya da ayağınızın içine yerleştirip bir streç yada çorapla sarıp uyuduğunuzda hem vücudunuzun dinlendiğini hemde ağrılarınızın geçtiğini göreceksiniz.

Sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler gerçekleşiyor?



Sarımsak yemenizin üzerinden 24 saat geçmeden sarımsak vücudunuzda harika bir takviye sağlamış oluyorsunuz.

Soğan, taze soğan ve pırasa gibi sarımsak da allium familyasına aittir. Eski çağlardan beri sarımsak tıbbi alanlarda kullanılmıştır. Sarımsağın içinde bulunan ve sarımsağa kokusunu veren allicin isimli maddenin sağlığımız üzerindeki etkileri saymakla bitmiyor.

Yapılan araştırmalarda sıkça sarımsak yiyenlerin soğuk algınlığına yakalanma riskinin %70 daha az olduğu görüldü.

Sarımsak ayrıca tansiyonu dengeler ve içerisinde bulunan yüksek orandaki antioksidanlar sayesinde Alzheimer ve demans riskini azaltır.

Günde 6 diş kavrulmuş sarımsak yediğinizde ise vücudunuza inanılmaz bir takviye sağlamış oluyorsunuz. Bakın kavrulmuş sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler gerçekleşiyor:

1. saat: Vücudunuz sarımsağı sindirir ve içindeki besleyici maddeleri emer.

Lokum Bizimdir Bizim Kalacak!

Daha önce baklavayı Rum tatlısı olarak AB'ye götüren Kuzey Kıbrıs Rumları, şimdi de dansözlerimizin bile yurt dışında "Turkish Delight" adıyla piyasa yaptığı geleneksel bir tatlımız olan lokumu "Kıbrıs Lokumu" adıyla tescil ettirmiş. Bu şu demek oluyor, bundan sonra Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilecek lokumlarımız için Kıbrıs Rumlarından izin alınmak zorundayız.

Lokumdu, baklavaydı falandı filandı derken her şey bizim mantığıyla yaşayan Yunanlı'lardan pek yakında "bağlama bizim çalgımız", "Kız Kulesi'ni biz yaptık", "Atatürk de bizdendi", "Fatih 7. kuşaktan dedemiz olur" çıkışlarını yapmalarını da bekliyorum.

Türk lokumu İngiliz gazetesinde

İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesi, 5 Aralık tarihli sayısının manşetinde Türk lokumunun yıldızının parlayışına yer verdi.

İngiltere’de yayımlanan The Independent gazetesi, 5 Aralık tarihli sayısının manşetinde Türk lokumunun yıldızının parlayışına yer verdi.

Türk lokumunun tarihini anlatırken, 300 yıl öncesine dönen gazete, Sultan Hamid’in, 4 eşi ve haremindeki yüzlerce cariyesini Topkapı Sarayı’nın büyük kapılarının ardında mutlu bir hayata kavuşturabilmek için tatlı bir formülün geliştirilmesi emrini verdiğini kaydetti.

The Independent gazetesi, bugün Türk lokumu adıyla bilinen ve her geçen gün bütün dünyada daha çok tüketilen tatlının böylece ortaya çıktığını, Noel döneminde İngiltere’de gösterime girecek CS Lewis’in “The Cronicles of Narnia” ile lokumun namının da artmasının beklendiğini belirtti.