Lokman Hekim
Lokman Hekim köşemizde sağlıklı bir hayat için ihtiyacımız olan temel bilgileri yer almaktadır.
Her sabah iki kaşık bal hastalık savar
Diyet Uzmanı Şefika Aydın, kış aylarında hem kendinizi, hem çocuklarınızı hastalıklardan koruyacak bir mönü hazırladı: Haftada en az bir kez kurubaklagil tüketin, her sabah iki tatlı kaşığı bal yiyin, en az 2 litre su için
Bu kış kilo almadan nasıl sağlıklı besleneceğinizi düşünüyorsanız, Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Şefika Aydın'ın önerilerine kulak verin:
Kış aylarında fiziksel aktivitenin azalması ve daha az sıvı tüketilmesi nedeniyle, kabızlık şikayetleri artıyor. Kabızlıktan korunmak için daha fazla lifli gıdanın tüketilmesi gerekiyor. Kuru fasulye, nohut, barbunya, yeşil mercimek ve börülce gibi kuru baklagiller; B vitamini, çinko, folik asit gibi birçok mineralle birlikte lif bakımından da çok zengindir. Protein değeri de yüksek olan bu besin grubu, haftada bir-iki kez tüketilmelidir. Kuru baklagil yemeklerine et eklemenize de gerek yoktur.
EN AZ 2 LİTRE SU İÇİN
SAĞLIKLI BESLENMENİN 10 ALTIN KURALI
Sağlıklı beslenmek için 10 temel altın kural vardır. Sağlıklı beslenmek için bilinmesi gereken bilgiler sadeleştirilerek bu altın kurallar belirlenmiştir. Haberin devamında sağlıklı beslenmek için altın kuralları bulabilirsiniz.
1. Tüketilen gıdaların çeşitlilik açısından zengin olması
· Tek taraflı beslenme yemekte alınan hazzı ortadan kaldırdığı gibi ayrıca yemeğe karşı olumsuzluk geliştirir. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin önemli koşulu tek taraflı beslenmemekten geçer. Değişik gıdaların damak tadını yaşamanın ayrıca bir haz verdiğinizde bilmemiz gerekir.
· Tabiatın bize sunmuş olduğu taze ve çok çeşitliliği ; meyve, sebze, ekmek, süt ve süt ürünlerinin örneğinde olduğu gibi tüketmeniz sizi daha dinç ve dinamik kılacaktır.
Beslenme, Sağlık ve Tuz : Tuz hakkında bilmek istedikleriniz
Tuz Nedir? Ne İşe Yarar?
Beyaz kristal hali ile sofralarımızda yer alan tuz kimyasal olarak “sodyum” ve “klor” minerallerinden oluşur. Suda çözünme özelliğine de sahip olan tuz, denizlerde çözünmüş halde, kaya tuzu şeklinde veya göl yataklarında doğal olarak bulunur. Çeşitli işlemlerden geçirilen tuz rafine yani sofra tuzu haline gelir ve tuzluklardaki yerini alır.
Sofra tuzu, insan sağlığı açısından son derece önemlidir. Çünkü vücut sıvılarının basıncını sağlama da sodyum minerali gereklidir.
Sodyum İle Sofra Tuzu Aynı mıdır?
Sofra tuzu ile sodyum her ne kadar aynı olarak düşünülse de aslında farklıdır. Sodyum, sofra tuzunun yapısında yer alan bir bileşiktir ve sofra tuzunun %40’ını oluşturur.
Kafein ve Sağlık Üzerine Etkileri
Kafein nedir?
Kafein dünyada en az 63 tür bitkinin meyvesi, tohumu ve yaprağında doğal olarak bulunan bir bileşiktir.
Hangi besinler ve içecekler kafein içerir?
Kafeinin en çok bilinen kaynakları kahve, çay, kolalı içecekler ve çikolatadır. Besinlerdeki kafeinin miktarı besinin hazırlanmasına, üretim yöntemine, besinin tüketildiği miktara göre değişir. Çay ve kahve bitkilerinin çeşitliliği de kafein miktarını etkilemektedir. 220-240 mI’lik bir fincan kahve ile yaklaşık 85 mg, yine 220-240 mI’lik bir fincan çay ile yaklaşık 24 mg, 30 gramlık bir parça çikolatadan ise yaklaşık 8 mg kafein alırız.
Kafein besinlere neden eklenir?
Koka bitkisinin tanesi ve çay yapraklarından oluşturulan besinler ve içeceklerde de biraz kafein vardır. Ayrıca bazı besinlere ve içeceklere de lezzet için kafein katılmaktadır.
Başarılı bir diyetin püf noktalari
Diyet yapmak zahmetli ve psikolojik hazırlık gerektiren bir süreç. En önemlisi de eş, aile ve yakın çevrenin desteği gerekiyor. Diyetine uyan, ailesinden de destek gören bireyler ideal kilolarına beklenen sürede ve sağlıklı bir şekilde ulaşıyorlar.
Ailesinden destek görmeyen obezite hastalarının özgüveni azalıyor ve içe kapanık yaşıyor. Ailesinden psikolojik destek görmediği halde kilo verme çabasında olanlar ise diyetlerine uydukları halde başarısız olabiliyor. Aynı durum zayıf olan ve normal kiloya ulaşmak isteyenler için de geçerli.
Özel Selçuklu Hastanesi Diyetisyeni Mevra Çimili, diyet programları sürecinde insanların kendi çabası kadar aile ve yakın çevre desteğinin de önemli olduğunu ifade ediyor.
Diyetle ilgili en çok sorulan sorular
Diyet yaparken karşılaştığımız sorunlardan biri de, neyi ne kadar yiyeceğimiz. Günlük almamız gereken kalori ve yağ miktarından, karnımız açlıktan kazındığında ne yiyeceğimize ya da kalsiyum ihtiyacımızı mutlaka sütten mi alacağımıza kadar pek çok soru aklımızı kurcalar.
İşte, diyetle ilgili en çok sorulan sorular ve diyetisyenlerin verdikleri yanıtlar:
1- Yumurta kolesterol açısından kötü mü?: Diyetisyenlerin verdikleri bilgiye göre, yumurta tüketiminde ölçülü olduğunuz sürece hayır. Yumurta, vücudunuz için gerekli olan protein, K vitamini, riboflavin ve selenyumu sağlamak için mükemmel bir kaynak. Yapılan araştırmalar, yumurta sarısının 213 mg kolestrol içeriyor olmasına karşın, haftada 2 adet yumurta yemenin kandaki kolesterol düzeyi üzerinde hiçbir olumsuz etkide bulunmadığını gösteriyor.
En Sağlikli 60 Besin Maddesi
ELMA
Pektin, Bioflanovoid, C vitamini
Kolesterol düzeyini düşürüyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
ENGİNAR
Cynarin, bol miktarda B ve C vitamini
Kan şekerini düzenliyor. C vitamini kalbi güçlendiriyor.
AVOKADO
Doymamış yağ asidi
Kalp ve kan dolaşımı için birebir. Kansere karşı koruyucu
İştahınızı azaltmak elinizde!
Diyet yapmak isteyip, iştahına engel olamayanlara öneriler...
Uzmanlara göre, yeme isteğinin kontrol altında tutulması, atıştırma krizinden kurtulmak için sağlıklı karbonhidratlara yönelinmesi, bol bol su içilmesi, yiyeceklerin iyice çiğnenmesi ve güç gerektiren egzersizlerin yapılması gerekiyor.
Beynin, vücutta enerjinin azaldığını fark eder etmez açlık hissetmeye yol açan kimyasal maddeler salgıladığını belirten uzmanlar, "Ancak beynimizin bu kimyasal maddeleri salgılayan kısmı, aynı zamanda duyguları da kontrol ediyor. İşte, sıkıldığımız veya kendimizi kötü hissettiğimizde hemen buzdolabına koşmamızın başlıca sebebi bu. Ayrıca yemeklerin tadı, kokusu veya görüntüsü de açlık duygusuna sebep olabiliyor.
Ekmeksiz diyet olmaz
Kilolarla birlikte sağlığımızı da yitirmemeliyiz. Zayıflama diyetlerindeki günlük diyetin toplam kalorisi ayarlanırken, diyetteki selüloz miktarının artırılması, günlük alınan sıvı miktarının ayarlanması gerekir. Ayrıca vücudun direncini yükseltmek için meyve, sebze, salata vs. miktarının ihmal edilmemesi önemlidir. Yavaş, fakat, istikrarlı, üstelik tekrar alınmayacak kilolar olarak verilmelidir.
Zayıflama diyetlerinde yapılan en büyük hatalardan biri, kulaktan dolma bir diyeti, kişinin kendinde uygulamaya çalışması. Zira zayıflama, büyüme, gelişme çağında olan kişilerde ayrı özellik gösterir, erişkinlerde (25-55 yaş arası) ayrı özelik gösterir. 50-55 yaş üzerindeki kişilerde ayrı özellik gösterir. Bunun için, diyet diye sunulan bir reçeteyi, herkes aynı anda uygulayıp aynı sonucu alacak diye bir şey düşünmek mümkün değil. Bu diyetlerde yapılan başka bir hata da, ekmek başta olmak üzere, kırmızı et vs. hiç yememek. Bu da diyetlerde bile, belli miktarda ekmeği mutlaka veriyoruz. Ayrıca diyetlerde beyaz etin (tavuk-balık) ağırlıklı olmasını vurguluyoruz.
Adölesan Dönemde Beslenme
Beslenme, vücudun çalışması için gerekli olan besin öğelerinin, besinlerle vücuda alınması, sindirimi, emilimi ve metabolizmasıdır. Adölesan çağının en önemli özelliği olan hızlı büyüme ve gelişme olayı, çocukların besin gereksinimlerinin hayatları boyunca ulaşacağı en yüksek düzeye çıkmasına neden olur. Günlük enerji ve besin öğesi gereksinimlerinin düzenli öğünler şeklinde ve her öğünde uygun besin örüntüsü ile sağlanması önemlidir.
Bu çağda, hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle çocukların enerji, protein, vitamin ve mineral gereksinimleri yetişkinlere oranla daha fazladır. Bu nedenle, bu geçiş döneminde gencin yaşam şekli, bilgisizlik nedeniyle kazanılan yanlış beslenme alışkanlıkları gerek kısa sürede gerekse daha ileriki yıllarda ortaya çıkabilecek çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Yetersiz ve dengesiz beslenme büyümeyi yavaşlatır, bazı beslenme bozukluğu hastalıklarına neden olur, bulaşıcı hastalıklara karşı direnci düşürür.
Beslenme Nedir?
İnsanın büyümesi ve gelişmesi (anne karnında ve daha sonra) sağlıklı üretken olarak yaşamını sürdürmesi için gerekli olan besinlerin alınmasıdır. Sağlıklı büyüme ve gelişme ve özellikle zeka gelişimi için yeterli ve dengeli beslenme şarttır.Beslenme dokuların yenilenmesini ve bağışıklık sisteminin sağlıklı olarak çalışmasını sağlar.Yetersiz ve dengesiz beslenme vücut direncini azalttığında hastalıklara yakalanma olasılığı artmakta ve hastalıklar ağır seyretmektedir. İş yaşamında verimlilik ve üretkenlikte önemli rol oynar.
Yeterli ve dengeli beslenme nedir?
Cildinizi genç tutan yiyecekler
Soya filizi: Vücudun kendi hormonları kadar etkili. Cildi dolduruyor ve gerginliğini sağlıyor.
Ispanak, lahana: B vitamini bağ dokusunun sıkılığını destekliyor, selüliti önlüyor.
Yeşil çay: Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içeriyor ve böylelikle yaşlılığın doğrudan hücrelerde durdurulmasını sağlıyor.
Su: Hücrelerin ve bağ dokularının dolgu ve destek gereksinimini karşılıyor. Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden çıkışını sağlıyor.
İbrahim Saraçoğlu Karaciğer Yağlanması İçin Kür
Karaciğer yağlanmasına (Hepatosteatoz) karşı mükemmel bir yardımcı tedavi maydanoz-limon kürüdür.
Kür: Maydanoz-Limon kürünün uygulama şekli
Saplı olarak 15-16 tane taze maydanozu mutfak robotunuza veya blenderinize elinizle biraz parçalayıp atınız ve üzerine yarım limon suyu (iki yemek kaşığı) ve yarım bardak su ilave ediniz. Mutfak robotunuzu çalıştırınız, iyice karıştırdıktan sonra sabah kahvaltısından yarım saat önce aç karna tamamını içiniz. En erken yarım saat sonra kahvaltıya başlanabilir. Onbeş gün ara vermeden her gün sabah bu kürü uygulayınız ve onbeş günlük uygulamadan sonra bir hafta ara veriniz.
Bir hafta aradan sonra tekrar onbeş gün aynı şekilde uygulayınız ve kürü sonlandırınız. Beş-altı ay sonra durumunuza göre bu kürü aynı şekilde tekrar edebilirsiniz.
Sebze yemenin faydaları
Sebze yemek birçok hastalığı önlediği gibi uzun yaşamanızı da sağlıyor. İşte sebzeler ve vücuda olan faydaları.
Sebze ve meyveler ne kadar çiğ ve taze yenirse faydaları da o kadar çok oluyor. Eski insanların sağlıklı ve uzun yaşamış olmalarının sebeplerinden biri de, yiyeceklerini çiğ yemiş olmaları. Sebze ve meyveyi az yiyenlerde çeşitli hastalıklar daha çok görülüyor ve bunlar cılız, boysuz, dayanıksız ve kısa ömürlü oluyor.
Ispanağın Faydaları
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD), tüketimde ıspanak salatası başı çekiyor. Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor ve hemoroid rahatsızlığına iyi geliyor. Uzmanlar, ıspanağın, karaciğeri, lenf bezlerini, kan dolaşımını uyardığını belirterek, hamilelere, 'kanlı-canlı bir bebeğe sahip olmaları için' bol ıspanak yemelerini tavsiye ediyor
Fasulyenin Faydaları
Semizotu her derde deva
İçerdiği mineraller ve vitaminlerle sağlık veren semizotu, birçok özelliğinin yanısıra sinirleri de dinlendiriyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, beslenmede önemli bir yeri bulunan sebzelerden semizotunun, sahip olduğu mineral ve vitaminlerle sağlık verdiğini belirtti.
Yetişen, yüksek oranda lif içerdiği için kabızlığa iyi gelerek bağırsakları yumuşatan semizotunun, vücudu mikroplara ve soğuk algınlığına karşı da koruduğunu belirterek, semizotunun beyin yorgunluğuna da iyi geldiğini vurguladı.
Bu sebzenin sinirleri dinlendirip, uykunun düzene girmesine de yardımcı olduğunu anlatan Yetişen, şöyle konuştu: