Semizotu her derde deva
İçerdiği mineraller ve vitaminlerle sağlık veren semizotu, birçok özelliğinin yanısıra sinirleri de dinlendiriyor.
Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, beslenmede önemli bir yeri bulunan sebzelerden semizotunun, sahip olduğu mineral ve vitaminlerle sağlık verdiğini belirtti.
Yetişen, yüksek oranda lif içerdiği için kabızlığa iyi gelerek bağırsakları yumuşatan semizotunun, vücudu mikroplara ve soğuk algınlığına karşı da koruduğunu belirterek, semizotunun beyin yorgunluğuna da iyi geldiğini vurguladı.
Bu sebzenin sinirleri dinlendirip, uykunun düzene girmesine de yardımcı olduğunu anlatan Yetişen, şöyle konuştu:
“Kanı temizleme etkisiyle kanın üre ve benzeri maddelerden temizlenmesini sağlar. İdrar söktürerek böbreklerdeki kum ve taşın dökülmesini kolaylaştırır. İçerdiği omega-3 sayesinde kalp sağlığı için de önemlidir. Devam eden araştırmalarda gut hastalığına, baş ağrısı ve bedendeki diğer ağrılara iyi geldiği saptanmıştır. Yaşlılar, midesi hassas olan kişiler ve şeker hastalarına da faydalı olan semizotu, düşük kalorisi sayesinde formda kalmaya yardımcı olarak, zayıflamak isteyen kişiler tarafından da rahatlıkla tüketilebilir. Madensel tuzlar ve vitaminler yönünden oldukça zengin olan semizotu nisan, mayıs ve haziran aylarında haftada 3-4 kez tüketilmelidir.”
Koyu yeşil yapraklı olanları tercih edilmeli
Yetişen, semizotunu satın alırken, yapraklarının koyu yeşil ve diriliğini kaybetmemiş olmasına dikkat edilmesi gerektiğine de değinerek, bitkinin tepelerinde tohum olmamasına özen gösterilmesini önerdi. Toprağa fazla yakın bir bitki olan semizotunun tüketilmeden önce iyi yıkanması ve çok çamurlu ise sirkeli suda bekletilmesi gerektiğini ifade eden Yetişen, şöyle devam etti:
“Semizotu, elle bıçak kullanmadan parçalanmalıdır. Parçalanan semizotu bekletilmeden sıcak ortamla temasa getirilerek C vitamininin kaybına yol açan askorbik asit oksidaz enzimi yok edilmelidir. Doğal rengini korumak için, oksidasyona fazla olanak sağlamadan kısa sürede pişirilmelidir. Fazla suda, uzun süre pişen sebze çok yumuşar, ezilir. Bu durum yemeğin görünümünü de etkilediği gibi fazla kaynatıldığında besin değerinde de kayıplar oluşur. Semizotu kaynama derecesindeki ısıda fazla karıştırmadan, çok az sıcak su konarak pişirilmeli ve pişme suyu asla atılmamalıdır. İçerdiği kuzukulağı asidi nedeniyle mayhoş bir tada sahip olan semizotunun küçük, yuvarlak yeşil yapraklarının yanı sıra körpe sapları da yenmelidir.”
Yetişen, semizotunun kıymalı ve zeytinyağlı olarak pirinçle pişirilerek yemeği yapıldığı gibi, yapraklarının çiğ halde limon ve zeytinyağı eklenerek ya da üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek salata şeklinde de tüketilebildiğini söyledi.
Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, beslenmede önemli bir yeri bulunan sebzelerden semizotunun, sahip olduğu mineral ve vitaminlerle sağlık verdiğini belirtti.
Yetişen, yüksek oranda lif içerdiği için kabızlığa iyi gelerek bağırsakları yumuşatan semizotunun, vücudu mikroplara ve soğuk algınlığına karşı da koruduğunu belirterek, semizotunun beyin yorgunluğuna da iyi geldiğini vurguladı.
Bu sebzenin sinirleri dinlendirip, uykunun düzene girmesine de yardımcı olduğunu anlatan Yetişen, şöyle konuştu:
“Kanı temizleme etkisiyle kanın üre ve benzeri maddelerden temizlenmesini sağlar. İdrar söktürerek böbreklerdeki kum ve taşın dökülmesini kolaylaştırır. İçerdiği omega-3 sayesinde kalp sağlığı için de önemlidir. Devam eden araştırmalarda gut hastalığına, baş ağrısı ve bedendeki diğer ağrılara iyi geldiği saptanmıştır. Yaşlılar, midesi hassas olan kişiler ve şeker hastalarına da faydalı olan semizotu, düşük kalorisi sayesinde formda kalmaya yardımcı olarak, zayıflamak isteyen kişiler tarafından da rahatlıkla tüketilebilir. Madensel tuzlar ve vitaminler yönünden oldukça zengin olan semizotu nisan, mayıs ve haziran aylarında haftada 3-4 kez tüketilmelidir.”
Koyu yeşil yapraklı olanları tercih edilmeli
Yetişen, semizotunu satın alırken, yapraklarının koyu yeşil ve diriliğini kaybetmemiş olmasına dikkat edilmesi gerektiğine de değinerek, bitkinin tepelerinde tohum olmamasına özen gösterilmesini önerdi. Toprağa fazla yakın bir bitki olan semizotunun tüketilmeden önce iyi yıkanması ve çok çamurlu ise sirkeli suda bekletilmesi gerektiğini ifade eden Yetişen, şöyle devam etti:
“Semizotu, elle bıçak kullanmadan parçalanmalıdır. Parçalanan semizotu bekletilmeden sıcak ortamla temasa getirilerek C vitamininin kaybına yol açan askorbik asit oksidaz enzimi yok edilmelidir. Doğal rengini korumak için, oksidasyona fazla olanak sağlamadan kısa sürede pişirilmelidir. Fazla suda, uzun süre pişen sebze çok yumuşar, ezilir. Bu durum yemeğin görünümünü de etkilediği gibi fazla kaynatıldığında besin değerinde de kayıplar oluşur. Semizotu kaynama derecesindeki ısıda fazla karıştırmadan, çok az sıcak su konarak pişirilmeli ve pişme suyu asla atılmamalıdır. İçerdiği kuzukulağı asidi nedeniyle mayhoş bir tada sahip olan semizotunun küçük, yuvarlak yeşil yapraklarının yanı sıra körpe sapları da yenmelidir.”
Yetişen, semizotunun kıymalı ve zeytinyağlı olarak pirinçle pişirilerek yemeği yapıldığı gibi, yapraklarının çiğ halde limon ve zeytinyağı eklenerek ya da üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek salata şeklinde de tüketilebildiğini söyledi.
Konular
- Tatlıyı yoğurtla tüketin
- Eti ağırlaştıran hile
- Şişmanlatmayan cips üretildi
- Kadınlar obeziteye karşı ücretsiz tedavi edilecek
- Sonbahar diyetiyle kışı sağlıklı geçirin
- Hazır dondurmanın cazibesi de çok kalorisi de
- Kilo verebilmeniz için 7 öneri
- Bağışıklık sisteminizi güçlendiren C vitaminine ağırlık verin!
- Tek yönlü diyet zararlı
- Türk çayının 25 yıl ömrü kaldı
- Her sabah iki kaşık bal hastalık savar
- Karpuz peynir diyeti ile hafifleyebilirsiniz!
- Alıç ve Alıç Çayının Faydaları
- İğdenin Faydaları
- Adet Sancısına Karşı Civanperçemi Kürü
- Kist ve miyomlara karşı soğan suyu kürü
- Sağlık için önemli tavsiyeler
- Kısırlığın nedenleri ve hamile kalmanın doğal yolları
- Soğan hakkında bilmeniz gerekenler
- Soğanı odaya koymak ne işe yarar?
- Soğanın Faydaları Nelerdir?
- Soğanın Zararları Var mıdır?
- Soğan Çeşitleri Nelerdir?
- Soğan Zayıflatır mı?
- Soğan Suyunun Faydaları Nelerdir?
- Soğanı ayak altına koymanın faydası
- Soğan Suyunun Yan Etkileri Var mı?
- Adet Düzensizliği ve Polistik Over’a Karşı Soğan Suyu
- Öksürük için ballı soğan rendesi nasıl hazırlanır?
- Sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler gerçekleşiyor?