Kiraz, baş ağrısına iyi geliyor
Yaz mevsiminin en güzel tatlarından olan kiraz, birçok faydası ile de dikkat çekiyor. Gülgiller familyasının lezzetlerinden bir tanesi... Anavatanı olarak Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak bilinmekte... Birçok yerde yetişme alanı bulunan kirazın, dünyaya hangi topraklardan yayıldığı konusunda ise farklı görüşler bulunmakta. Yapılan bazı araştırmalarda, kirazın M.Ö 64 yılında Yunanistan'a, oradan da Avrupa'ya yayıldığını, bazıları M.Ö. 71 yılında Romalı komutan 'Lucullus' tarafından Roma'ya götürüldüğünü ve oradan da dünyaya dağıldığını bildiriyor.
Her ne kadar ucu bucağı görünmese de kiraz sevilen meyveler arasında. Kirazın sadece meyve olarak değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları ve çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki olduğuna dikkat çekiyor. Birçok kaliteli mobilyaların kiraz kerestelerinden yapıldığı bilinmektedir. En kaliteli ve en iyi pipoların ise kiraz kökünden yapıldığı bilinmektedir. Ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdekleri tedavi amaçlı kullanılıyor. Kiraz zamkı ise şapka ve kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanılıyor.
Aspirinden daha faydalı!
Uzmanların yaptığı araştırmalar da gösteriyor ki, kirazın stresi yok ettiğini, menopoz döneminde faydalı olduğunu bilinmektedir. Kirazın ayrıca damar sertliği ve mafsal kireçlenmesine da faydalı olduğuna dikkat çekiyor. Menopoz döneminde de faydalı olmaktadır. Kiraz meyvesi ağrıların dindirilmesinde aspirinden daha fazla etkili oluyor.
Yaz mevsiminin en güzel tatlarından olan kiraz, birçok faydası ile de dikkat çekiyor. Gülgiller familyasının lezzetlerinden bir tanesi... Anavatanı olarak Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak bilinmekte... Birçok yerde yetişme alanı bulunan kirazın, dünyaya hangi topraklardan yayıldığı konusunda ise farklı görüşler bulunmakta. Yapılan bazı araştırmalarda, kirazın M.Ö 64 yılında Yunanistan'a, oradan da Avrupa'ya yayıldığını, bazıları M.Ö. 71 yılında Romalı komutan 'Lucullus' tarafından Roma'ya götürüldüğünü ve oradan da dünyaya dağıldığını bildiriyor.
Her ne kadar ucu bucağı görünmese de kiraz sevilen meyveler arasında. Kirazın sadece meyve olarak değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları ve çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki olduğuna dikkat çekiyor. Birçok kaliteli mobilyaların kiraz kerestelerinden yapıldığı bilinmektedir. En kaliteli ve en iyi pipoların ise kiraz kökünden yapıldığı bilinmektedir. Ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdekleri tedavi amaçlı kullanılıyor. Kiraz zamkı ise şapka ve kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanılıyor.
Araştırıcılar bu etkiyi kirazda bulunan 'antosiyanin' isimli kimyasalın yaptığını bildirmektedir. Kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunmakta ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu bildirilmektedir. Araştırıcılara göre, günde 20 kiraz yemek; bir aspirin almakla eşdeğer görülüyor. Ayrıca kirazda bulunan antosiyanin maddesi E ve C vitaminlerine benzer antioksidan etki yapmaktadır.
Kirazın ayrıca peklik giderici özelliği bulunuyor. Özellikle bayat yemeklerle pastırma, sucuk gibi gıdaların zararlarını önleyen kiraz, aynı zamanda kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasını ve kanın temizlenmesini, yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlıyor. Kiraz suyunun yüz ve boyun kısımlarına sürülmesinin deride kırışıklıkları önlediği ve giderdiği belirtiliyor.
Kiraz ağacı da büyük şifa kaynağı
Ağaç kabukları yüksek ateşe ve pekliğe iyi geliyor, yaprakları müshil olarak, çiçekleriyse göğsü yumuşatıcı olarak kullanılıyor. Kirazı bağırsakları zayıf ve yüksek tansiyon sorunu olanların dikkatli tüketmeleri gerekiyor. Sapları, idrar söktürücü olduğu gibi bronşite karşı kullanılıyor. Gölgede iyice kurutulan sapla hazırlanan şurup veya demlemelerle iyileşme sağlanabiliyor. Saplar gerekirse kıyılarak bir gün süreyle su içinde ıslanmaya ve yumuşamaya bırakılıyor. Bir litre su içine bir küçük avuç sap konularak hazırlanacak demlemeden günde 3-4 fincan içiliyor. Bu demleme günde iki kez el ve ayak banyosu şeklinde de kullanılabiliyor. Ya da hazırlanan kiraz sapı demlemesi taze veya kurutulmuş kiraz üzerine boşaltılarak yarım saat bekletildikten sonra süzülerek aynı dozda içilebiliyor. Sapları ayrık ve mısır püskülü ile kaynatılarak demlendiğinde ayak ve karın şişliği; arpa ile kaynatılarak elde edilen demlemeyse idrar söktürücü olarak kullanılıyor. Dövülmüş çekirdeğinin kaynatılmış suyu idrar sorununa yardımcı oluyor. Ayrıca çekirdekleri ısıtıldıktan sonra bir beze sarılarak karın bölgesinde ağrıların giderilmesi için kullanılıyor.
Böbrek dostu
İdrar söktürücü özelliğiyle böbreklerin dostu olan kiraz, vücudu zehirli maddelerden temizliyor. Kiraz ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Ayrıca yapısında bulunan kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa zamanla döktüğü, ayrıca safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu biliniyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla, dolaylı olarak zayıflamaya yardımcı oluyor.
Karaciğer dostu; kiraz!
Karaciğerin dostu olan kiraz, hastalıklar, fazla ilaç tüketimi ve zehirlenmeler sonucu zorlanan karaciğerin yükünü hafifleterek iyileşmesine yardım ediyor. Karaciğer zamanla normale dönüyor ve safra salgısı artıyor. Böylece sindirim gücünü artırıyor. Kirazda bulunan 'levüloz' adlı şeker kolay sindirilebildiği için şeker hastaları hiçbir tehlike oluşmadan kiraz yiyebiliyor.
Kirazın bilinmeyen özellikleri
* 20 kirazda 12 - 25 miligram arasında antosiyan bulunmaktadır, bu da bir aspirinden bir kaç kat daha etkilidir.
* Kabızlığı önlemede etkilidir.
* Kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olabilir.
* Kirazda bulunan kinik asit, böbreklerin taş ve kum yapmasını önleyebilir ve varsa zamanla dökülmesine yardımcı olabilir.
* İçerdiği meyve şekeri levüloz rahat sindirilebildiği için, şeker hastaları da kirazı yanında protein kaynağı besinlerle birlikte tüketebilir.
* Kiraz hem kolesterolü hem de kan şekerini düşürmeye yardımcı olabilir.
* 100 gram kirazda, 17 bin miligram C vitamini bulunmaktadır. Her insanın günde 60-80 miligram C Vitamini alması gerekiyor.
* B1, B2, B5 vitaminleri, magnezyum ve kalsiyum da bulunmaktadır.
* Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağlayabilir. Bu nedenle romatizma ve gut hastalıkları, eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde kullanılabilir.
* Aşırı ilaç tüketimi ile karaciğerde oluşan yükün azaltılmasında yardımcı olabilir.
* Nikotinin vücuttan atılmasında yardımcı olur.
* A vitamininin önemli bir kaynağı olan karoteni içeren kiraz, göz problemlerinin önlenmesinde yardımcı olabilir.
Her ne kadar ucu bucağı görünmese de kiraz sevilen meyveler arasında. Kirazın sadece meyve olarak değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları ve çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki olduğuna dikkat çekiyor. Birçok kaliteli mobilyaların kiraz kerestelerinden yapıldığı bilinmektedir. En kaliteli ve en iyi pipoların ise kiraz kökünden yapıldığı bilinmektedir. Ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdekleri tedavi amaçlı kullanılıyor. Kiraz zamkı ise şapka ve kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanılıyor.
Aspirinden daha faydalı!
Uzmanların yaptığı araştırmalar da gösteriyor ki, kirazın stresi yok ettiğini, menopoz döneminde faydalı olduğunu bilinmektedir. Kirazın ayrıca damar sertliği ve mafsal kireçlenmesine da faydalı olduğuna dikkat çekiyor. Menopoz döneminde de faydalı olmaktadır. Kiraz meyvesi ağrıların dindirilmesinde aspirinden daha fazla etkili oluyor.
Yaz mevsiminin en güzel tatlarından olan kiraz, birçok faydası ile de dikkat çekiyor. Gülgiller familyasının lezzetlerinden bir tanesi... Anavatanı olarak Kuzey Anadolu ve Güney Kafkasya olarak bilinmekte... Birçok yerde yetişme alanı bulunan kirazın, dünyaya hangi topraklardan yayıldığı konusunda ise farklı görüşler bulunmakta. Yapılan bazı araştırmalarda, kirazın M.Ö 64 yılında Yunanistan'a, oradan da Avrupa'ya yayıldığını, bazıları M.Ö. 71 yılında Romalı komutan 'Lucullus' tarafından Roma'ya götürüldüğünü ve oradan da dünyaya dağıldığını bildiriyor.
Her ne kadar ucu bucağı görünmese de kiraz sevilen meyveler arasında. Kirazın sadece meyve olarak değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları ve çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki olduğuna dikkat çekiyor. Birçok kaliteli mobilyaların kiraz kerestelerinden yapıldığı bilinmektedir. En kaliteli ve en iyi pipoların ise kiraz kökünden yapıldığı bilinmektedir. Ağaç kabuğu, yaprakları, çiçekleri, meyve sapı ve çekirdekleri tedavi amaçlı kullanılıyor. Kiraz zamkı ise şapka ve kumaş endüstrisinde ve tıbbi amaçla kullanılıyor.
Araştırıcılar bu etkiyi kirazda bulunan 'antosiyanin' isimli kimyasalın yaptığını bildirmektedir. Kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunmakta ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu bildirilmektedir. Araştırıcılara göre, günde 20 kiraz yemek; bir aspirin almakla eşdeğer görülüyor. Ayrıca kirazda bulunan antosiyanin maddesi E ve C vitaminlerine benzer antioksidan etki yapmaktadır.
Kirazın ayrıca peklik giderici özelliği bulunuyor. Özellikle bayat yemeklerle pastırma, sucuk gibi gıdaların zararlarını önleyen kiraz, aynı zamanda kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasını ve kanın temizlenmesini, yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlıyor. Kiraz suyunun yüz ve boyun kısımlarına sürülmesinin deride kırışıklıkları önlediği ve giderdiği belirtiliyor.
Kiraz ağacı da büyük şifa kaynağı
Ağaç kabukları yüksek ateşe ve pekliğe iyi geliyor, yaprakları müshil olarak, çiçekleriyse göğsü yumuşatıcı olarak kullanılıyor. Kirazı bağırsakları zayıf ve yüksek tansiyon sorunu olanların dikkatli tüketmeleri gerekiyor. Sapları, idrar söktürücü olduğu gibi bronşite karşı kullanılıyor. Gölgede iyice kurutulan sapla hazırlanan şurup veya demlemelerle iyileşme sağlanabiliyor. Saplar gerekirse kıyılarak bir gün süreyle su içinde ıslanmaya ve yumuşamaya bırakılıyor. Bir litre su içine bir küçük avuç sap konularak hazırlanacak demlemeden günde 3-4 fincan içiliyor. Bu demleme günde iki kez el ve ayak banyosu şeklinde de kullanılabiliyor. Ya da hazırlanan kiraz sapı demlemesi taze veya kurutulmuş kiraz üzerine boşaltılarak yarım saat bekletildikten sonra süzülerek aynı dozda içilebiliyor. Sapları ayrık ve mısır püskülü ile kaynatılarak demlendiğinde ayak ve karın şişliği; arpa ile kaynatılarak elde edilen demlemeyse idrar söktürücü olarak kullanılıyor. Dövülmüş çekirdeğinin kaynatılmış suyu idrar sorununa yardımcı oluyor. Ayrıca çekirdekleri ısıtıldıktan sonra bir beze sarılarak karın bölgesinde ağrıların giderilmesi için kullanılıyor.
Böbrek dostu
İdrar söktürücü özelliğiyle böbreklerin dostu olan kiraz, vücudu zehirli maddelerden temizliyor. Kiraz ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Ayrıca yapısında bulunan kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa zamanla döktüğü, ayrıca safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu biliniyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla, dolaylı olarak zayıflamaya yardımcı oluyor.
Karaciğer dostu; kiraz!
Karaciğerin dostu olan kiraz, hastalıklar, fazla ilaç tüketimi ve zehirlenmeler sonucu zorlanan karaciğerin yükünü hafifleterek iyileşmesine yardım ediyor. Karaciğer zamanla normale dönüyor ve safra salgısı artıyor. Böylece sindirim gücünü artırıyor. Kirazda bulunan 'levüloz' adlı şeker kolay sindirilebildiği için şeker hastaları hiçbir tehlike oluşmadan kiraz yiyebiliyor.
Kirazın bilinmeyen özellikleri
* 20 kirazda 12 - 25 miligram arasında antosiyan bulunmaktadır, bu da bir aspirinden bir kaç kat daha etkilidir.
* Kabızlığı önlemede etkilidir.
* Kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olabilir.
* Kirazda bulunan kinik asit, böbreklerin taş ve kum yapmasını önleyebilir ve varsa zamanla dökülmesine yardımcı olabilir.
* İçerdiği meyve şekeri levüloz rahat sindirilebildiği için, şeker hastaları da kirazı yanında protein kaynağı besinlerle birlikte tüketebilir.
* Kiraz hem kolesterolü hem de kan şekerini düşürmeye yardımcı olabilir.
* 100 gram kirazda, 17 bin miligram C vitamini bulunmaktadır. Her insanın günde 60-80 miligram C Vitamini alması gerekiyor.
* B1, B2, B5 vitaminleri, magnezyum ve kalsiyum da bulunmaktadır.
* Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağlayabilir. Bu nedenle romatizma ve gut hastalıkları, eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde kullanılabilir.
* Aşırı ilaç tüketimi ile karaciğerde oluşan yükün azaltılmasında yardımcı olabilir.
* Nikotinin vücuttan atılmasında yardımcı olur.
* A vitamininin önemli bir kaynağı olan karoteni içeren kiraz, göz problemlerinin önlenmesinde yardımcı olabilir.
Konular
- Tatlıyı yoğurtla tüketin
- Eti ağırlaştıran hile
- Şişmanlatmayan cips üretildi
- Kadınlar obeziteye karşı ücretsiz tedavi edilecek
- Sonbahar diyetiyle kışı sağlıklı geçirin
- Hazır dondurmanın cazibesi de çok kalorisi de
- Kilo verebilmeniz için 7 öneri
- Bağışıklık sisteminizi güçlendiren C vitaminine ağırlık verin!
- Tek yönlü diyet zararlı
- Türk çayının 25 yıl ömrü kaldı
- Her sabah iki kaşık bal hastalık savar
- Karpuz peynir diyeti ile hafifleyebilirsiniz!
- Alıç ve Alıç Çayının Faydaları
- İğdenin Faydaları
- Adet Sancısına Karşı Civanperçemi Kürü
- Kist ve miyomlara karşı soğan suyu kürü
- Sağlık için önemli tavsiyeler
- Kısırlığın nedenleri ve hamile kalmanın doğal yolları
- Soğan hakkında bilmeniz gerekenler
- Soğanı odaya koymak ne işe yarar?
- Soğanın Faydaları Nelerdir?
- Soğanın Zararları Var mıdır?
- Soğan Çeşitleri Nelerdir?
- Soğan Zayıflatır mı?
- Soğan Suyunun Faydaları Nelerdir?
- Soğanı ayak altına koymanın faydası
- Soğan Suyunun Yan Etkileri Var mı?
- Adet Düzensizliği ve Polistik Over’a Karşı Soğan Suyu
- Öksürük için ballı soğan rendesi nasıl hazırlanır?
- Sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler gerçekleşiyor?