Saglikli Beslenme

Hastalıklara karşı akıllı beslenme

Sorunlara göre beslenin

Hepimizin zaman zaman başına gelir. Beynimiz ve hormonlarımız bazen tatsız şakalar yapar; başımız ağrır, moralimiz bozulur, uykusuz geceler geçiririz ya da sürekli kendimizi yorgun hissederiz. Özellikle de havalar aşırı sıcak olunca vücudumuz bitkin düşer ve bu sorunlarla başedemez. Tüm bu rahatsızlıklarla savaşmanın yolu ise sağlıklı beslenmeden geçiyor. İşte sık sık karşılaştığımız sağlık sorunları ve tedavi edici besinler...

Uykusuzluk

Doğal bir gevşetici olan triptofan maddesi açısından zengin besinleri günlük öğünlerinizden eksik etmeyin. Yani muz, yumurta, tavuk, ekmek, pirinç, makarna, süt özellikle de peyniri... Gece yatmadan önce mutlaka 2 çay kaşığı bal ilave edilmiş 1 bardak süt için.

Ceviz beynimizin en iyi dostu

Kafatasını andıran sert kabuğu, içini kırınca üzerindeki ince zarı ve kıvrımlı yapısıyla her ceviz görüşümde aklıma beyin gelir. Acaba ceviz bu benzerliğiyle bize “Ben beyin gıdasıyım” mı demek istiyor? Eski çağlardan beri ceviz beyin yorgunluğu içinönerilen bir gıda olmuş.

Gerçekten ceviz bu ilginç benzerliğin ötesinde tam bir “beyin destekleyicisi”. İçerdiği linoleik ve alfa linoleik asit, E ve B6 vitaminleri nedeniyle sinir sistemimiz için mükemmel bir besin. Günümüzde milyonların derdi olan depresyona karşı savaşta da ceviz iyi bir yere sahip. Cevizin hafif antidepresan özelliği, içindeki 'triptofan’dan kaynaklanıyor. Triptofan, beynimizde duygu durumunu kontrol eden önemli bir beyin kimyasalı olan serotonine dönüşerek etki yapıyor. Yatmadan önce yiyeceğiniz yarım avuç içi kadar cevizin içindeki triptofan, iyi uyumanıza yardımcı olabilir.

Doğal takviyeler

Günde 5-6 öğün sebze-meyve yiyebiliyorsak, stressiz bir ortamda yaşayabiliyorsak ve çevre kirliliğine maruz kalmıyorsak multivitamin almamıza gerek yok. Ancak yediğimiz sebze ve meyvelerin hormon veya ilaç içermeyen organik ürünler olduğundan emin olmalıyız. Eğer hamile ve yoğun iş temposu içineyseniz, diyet veya düzenli olarak spor yapıyor ve sigara, alkol kullanıyorsanız multivitamin kullanımı şart!


Takviye ihtiyacımızı nasıl anlarız?

Hızlı atıştırmayın!

Hızlı yemek yeme yarışına katılmış gibi davranıyorsanız arkanıza yaslanıp derin bir nefes almanızı tavsiye ederim. Sadece kilolu bireylerin sorunu değil bu durum. İnce olan çoğu kişi de o kadar hızlı yemek yer ki ağızdaki tat memecikleri yemeğin hızla geçişini zorlukla hisseder. Bu da yemekten alınan zevki azaltır. Daha da önemlisi, çok hızlı yemek yemek vücudunuzun aşırı yemek yemeye karşı geliştirdiği koruma mekanizmasını bozabilir.

Bedeninizin içsel bir doymuşluk mekanizması bulunur. Yeterince yemek yediğinizde, bu mekanizma ''Yeter artık!'' sinyallerini yolmaya başlar. Her ne kadar mideyi, bağırsaklardaki hormonları, beyindeki kimyasalları ve diğer faktörleri içeren karmaşık bir süreç olsa da bu sürenin yaklaşık olarak 20 dakika sürdüğünü düşünülmektedir. Eğer çok hızlı yemek yerseniz bu mekanizma daha payına düşeni yapamadan çok fazla yemek tüketirsiniz.

Bal ile stresi yenin!

Edirne’nin Lalapaşa ilçesinde faaliyet gösteren Bal Üreticileri Birliği Başkanı Cavit Göçmen, arı balının stresin en iyi ilacı olduğunu belirtti.

Göçmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, günümüzde ağır ve stresli şartlarda sağlıklı beslenmenin en iyi yollarından birisinin gerçek arı balı tüketmekten geçtiğini söyledi.

Stresten koruma ve enerji verme özelliğiyle arı balının içerisinde, vitaminler, mineraller, enzimler, aminoasitler ve pek çok elementler bulunduğunu ifade eden Göçmen, gerçek balı şekerli besinlerden ayıran ön önemli özelliğinin arının bir gram bal toplaması için çok sayıda çiçeği dolaşması olduğunu belirtti.

Et yerine, mantar

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saadet Büyükalaca, yaptığı açıklamada, mantarın çok sayıda faydasının bilinmesine rağmen, tüketiminin yeterli düzeyde olmadığını söyledi.

Mantarın bilinen en iyi bitkisel protein kaynağı olduğunu belirten Büyükalaca, "Vücut, hayvansal gıdalarla, protein kadar da yağ alıyor, ancak mantarda yağ oranı neredeyse sıfır. Mantarla vücut, saf protein alır" dedi.

Hayvansal gıdalarla alınan yağların damar tıkanıklıklarına yol açtığını söyleyen Büyükalaca, şöyle konuştu: "Kırmızı veya beyaz et yediğimiz zaman vücudumuz yüksek oranda yağ alıyor.

Yiyerek güzelleşin!

Lifli posalı yiyecekler besin değerleri olmamasına rağmen, bağırsakları düzenleyen, rahat çalışmalarını sağlayan bir etki gösterir. Bu tip besinlerin idrar yollarının çalışmasını da kolaylaştırdığı belirlenmiştir.

Her gün bir miktar taze meyve, sebze ve kepek yiyin. Sebze ve meyvesi bol yüksek lifli besinlerden oluşan yemekler, daha uzun zamanda yendiğinden ve doyma noktasına daha kolay gelindiğinden, diyet programlarının vazgeçilmezidir.
Lifli maddelerin bol tüketilmesi, cildinize mat ve gözlerinize bulanık bir görünüm veren kabızlığı önleyecektir.

Doğru beslenerek incelin

'Kilo vermek’ uğruna girdiğiniz savaşı kazanmak için neler yapmadınız! Az yediniz, aç kaldınız, uzun yürüyüşler yapıp yoruldunuz. Ağır cerrahi operasyonlara bile razı oldunuz, mucize diyetlerin ise neredeyse hepsini denediniz. Bütün bunlar tünelin ucundaki ışığı görebilmek için yaptıklarınızdan sadece birkaçı.

Aynadaki görüntünüzle barışmak, beğenilmek, giysilerinizin yakıştığını hissetmek sizin de hakkınız. Bunlar kilo fazlalığı ve şişmanlık sorununun sadece estetik tarafı. Aynanın bir de öbür yüzü var ve o yüzü daha bir keyifsiz! Bazı sağlık sorunları ile birlikte olduğunda kilo fazlalığı ve şişmanlık sadece estetik bir sorun olmaktan çıkar, sağlığınızı tehdit edici bir durum haline gelir:

En iyi doğal ilaç, balık

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nermin Berik, balık ve diğer deniz ürünlerinin, insanlık tarihi boyunca başlıca besin kaynaklarından olduğunu, insanların yerleşik düzene geçmeden önce bile kolay elde edilebildiği için balık ve diğer deniz ürünlerinin en çok tüketilen besinler arasında yer aldığını belirtti.

Su ürünlerinin besin bileşimleri bakımından insanın gereksinim duyabileceği tüm maddeleri içerdiğini bildiren Yrd. Doç. Dr. Berik, bu “muhteşem maddeleri” alan ve hareketli bir yaşam süren insanın sağlam bir zihin ve vücuda sahip olacağını söyledi.

Prozac etkisi yapan yiyecekler!

Takmayın kafanıza, alın biraz çikolata, uzanın bir koltuğa C vitaminizi de için. Ne sinir kalacak ne stres...Yapılan çalışmalara göre nedenleri ne olursa olsun, yaşadığımız stres dolu anlarda tüketeceğimiz bazı besinler bizi sakinleştiriyor. İşte böyle zamanlar için hem sağlıklı, hem de sizi gerçekten sakinleştirecek besinler listesine bir göz atın.

MEYVELERİN GÜCÜ

Kiraz, çilek ve böğürtlen gibi meyvelerin içeriğindeki karbonhidrat yavaşça şekere dönüşürken sizi mutlu edecek ve aynı zamanda vücudunuz bir şeker bombardımanına tutulmamış olacaktır. C vitamini açısından güçlü olan meyveler sayesinde vücudunuzdaki kortizol hormonu azalacak ve kendinizi daha az stresli hissedeceksiniz.

Mutfağınız eczaneniz olsun

En çok kış aylarında ihtiyaç duyarız besin değeri yüksek olan gıdalara. Grip virüsleri, zorlu hava koşulları bedenimizin savunmasız kalmasına neden olur. Rutin kış hastalıklarına yakalanmamak ve vücudunuzun direncini artırmak için mutfağınızdaki cevherlerden yararlanın.

Meyveler:

Elma
Ona kısaca meyvelerin sağlık pınarı veya meyvelerin kraliçesi diyebiliriz. Günde 1 – 2 elma yemek sağlık açısından oldukça yararlı.

Bu besinler sağlığımıza birebir!

Rezene öksürüğe, kefir gaza iyi geliyor. İşte diğerleri...

Elma: Kolesterol düzeyini düşürüyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Enginar: Kan şekerini düzenliyor. C vitamini kalbi güçlendiriyor.

Muz: Uyumaya yardımcı oluyor.

Fasulye: Kan ve hücre yapımına yardımcı oluyor.

Zeka küpü besinler!

Çilek: İçeriğindeki fisetin maddesi hafıza kaybının etkilerini azaltıp, bunamayı geciktiriyor.

Bitter çikolata: Magnezyum ve antioksidan içeriğiyle beyne oksijen taşıyarak daha aktif çalışmasını sağlıyor.


Tahıl: Önemli bir B vitamini kaynağı olan tahıllar, kan şekerini dengeliyor.

Patates: Kan şekerini dengeli olarak yükseltiyor bu sayede zeka daha verimli çalışıyor.

Çocukluk çağı şişmanlığı

Çocukluk çağı şişmanlığı; vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olan enerji metabolizması bozukluğudur.

ÇOCUKLUK ÇAĞI ŞİŞMANLIĞININ GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?

William H. Dietz ve arkadaşlarının 2004 yılında yaptığı çok kapsamlı bir çalışmada 10 yaşında kız ve erkek çocukların şişmanlık sıklıkları değerlendirildiğinde İtalya’da % 29, Japonya’da % 28, Singapur’da % 26, Almanya’da % 23, Macaristan’da % 21, Hong Kong’da % 20, İngiltere’de % 10 sıklıkta görüldüğü belirlenmiştir. Ergenlik döneminde ise 15 yaş kız ve erkeklere bakıldığında Tayvan’da % 31, İtalya’da % 23, Japonya’da % 20, Hollanda’da % 6 sıklıkta şişmanlık görülmektedir.

Amerika Birleşik Devletlerinde 1963 yılında 6–17 yaş arası çocuklarda şişmanlık görülme sıklığı % 4 iken, 1994’de % 10, 2002 yılı verilerinde her 5 çocuktan en az ikisi şişman olarak bildirilmektedir.

Adölesan Dönemde Beslenme

Beslenme, vücudun çalışması için gerekli olan besin öğelerinin, besinlerle vücuda alınması, sindirimi, emilimi ve metabolizmasıdır. Adölesan çağının en önemli özelliği olan hızlı büyüme ve gelişme olayı, çocukların besin gereksinimlerinin hayatları boyunca ulaşacağı en yüksek düzeye çıkmasına neden olur. Günlük enerji ve besin öğesi gereksinimlerinin düzenli öğünler şeklinde ve her öğünde uygun besin örüntüsü ile sağlanması önemlidir.

Bu çağda, hızlı büyüme ve gelişme nedeniyle çocukların enerji, protein, vitamin ve mineral gereksinimleri yetişkinlere oranla daha fazladır. Bu nedenle, bu geçiş döneminde gencin yaşam şekli, bilgisizlik nedeniyle kazanılan yanlış beslenme alışkanlıkları gerek kısa sürede gerekse daha ileriki yıllarda ortaya çıkabilecek çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Yetersiz ve dengesiz beslenme büyümeyi yavaşlatır, bazı beslenme bozukluğu hastalıklarına neden olur, bulaşıcı hastalıklara karşı direnci düşürür.