Doğru beslenerek incelin
'Kilo vermek’ uğruna girdiğiniz savaşı kazanmak için neler yapmadınız! Az yediniz, aç kaldınız, uzun yürüyüşler yapıp yoruldunuz. Ağır cerrahi operasyonlara bile razı oldunuz, mucize diyetlerin ise neredeyse hepsini denediniz. Bütün bunlar tünelin ucundaki ışığı görebilmek için yaptıklarınızdan sadece birkaçı.
Aynadaki görüntünüzle barışmak, beğenilmek, giysilerinizin yakıştığını hissetmek sizin de hakkınız. Bunlar kilo fazlalığı ve şişmanlık sorununun sadece estetik tarafı. Aynanın bir de öbür yüzü var ve o yüzü daha bir keyifsiz! Bazı sağlık sorunları ile birlikte olduğunda kilo fazlalığı ve şişmanlık sadece estetik bir sorun olmaktan çıkar, sağlığınızı tehdit edici bir durum haline gelir:
• Hipertansiyon
• Kalp ve damar hastalıkları
• Kolesterol ve trigliserit yükseklikleri
• Tip II Diyabet (orta ve ileri yaş Şeker Hastalığı)
• Sleep Apnea (uykuda solunumun durması)
• Osteoartirit (yaşlılığa bağlı eklem romatizması)
• Gastro-özefajiyal reflü hastalığı
• Ortopedik hastalıklar, bel ağrıları… vb
• İlerlemiş varis gibi sağlık sorunları fazla kiloları vermeniz ve ideal kilonuza inmenizin zorunlu olduğu başlıca hastalıklardır.
Şişmanlıkla ilgili bazı gerçekler
Şişmanlık uzun süreli, dikkatli ve bilgili tedavilerle düzeltilebilen bir hastalıktır.
Şişmanlık gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli ve en acil sağlık sorunlarından biridir. Ülkemizde de şişman sayısında büyük bir artış söz konusudur. Türkiye’de bu tehlike kuşağının içindedir.
Birçok ülkede sağlık kuruluşları ekonomilerinin %4-10’u şişmanlık sonucu gelişen sorunların tedavisi için harcanmaktadır. Önemli ekonomik kayıplara yol açan, yaşam kalitesini bozan ve toplumların geleceğini tehdit eden bu hastalık küçük yaşlara doğru yayılma eğilimindedir. Çocukluk çağı ve genç yaş şişmanlığı Türkiye’yi de tehdit etmektedir.
Şişmanlık tedavisinde amaç asla sadece kilo verdirmek olmamalıdır. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve “Sağlıklı Yaşam” ın bir hayat tarzı olarak benimsenmesi en doğrusudur.
Her diyet programı kişiye özeldir
Hangi diyeti uygularsanız uygulayın, zayıflama diyetlerine başlamadan önce mutlaka bir tıbbi değerlendirmeden geçmenizde yarar var. Dikkatli bir bedensel ve ruhsal değerlendirme, bazı kan analizleri, özellikle hormonal değerlendirmeler, kan şekeriniz, karaciğer testleriniz, böbrek fonksiyonlarınız dikkatle incelenmeden hiçbir programa başlama cesareti göstermemelisiniz.
Diyet programınızı ve bedeninizde meydana gelen olumlu-olumsuz değişmeleri belirli aralıklarla doktorunuz ve diyet uzmanınızın birlikte gözden geçirmesi gereklidir. Örneğin üç aylık bir zayıflama programından geçiyorsanız, birinci ay her hafta, ikinci ay iki haftada bir yeniden değerlendirilmeniz yararlı olur.
Egzersizi içine almayan programlardan, mucize diyetlerden, bitkisel ilaçlardan pek fazla bir şey beklemeyin. Her programın en azından bir ölçüde sizin için özelleştirilmesi, size uygun hale getirilmesinde yarar vardır. Grup halinde uygulanan programlarda bile sizinle kısa bir süre konuşulmalı, size özel bazı değerlendirme ve farklı uygulamalar yapılmalıdır. Gerekiyorsa doktorunuz; diyet uzmanınız, egzersiz danışmanınız veya psikoloğunuzun, psikiyatristinizin önerilerini de dikkate alarak bazı değişiklikler yapabilmelidir.
Tek başına ne diyet , ne egzersiz ne de davranış tedavisi etkilidir.tek başına diyet % 20, tek başına egzersiz %1 etkili iken ikisi beraber %80 başarı sağlamaktadır.
Sağlıklı Beslenmenin Sırları
Gerçekçi Olun. Yiyecek ve aktive düzeyinizde ufak değişiklikler yapın.
Maceracı Olun. Çeşitli yemeklerden zevk almayı öğrenmek için farklı yiyecekler tadın.
Esnek Olun. Birkaç gün boyunca fiziksel aktiviteyle yediğinizi dengede tutun. Sadece bir öğünün ya da bir günün önemi olmadığını unutmayın.
Hassas Olun. Bütün besinlerden tadın ama miktarlarda aşırıya kaçmayın.
Aktif Olun. Egzersiz amaçlı yürüyün.
Sağlığınız için günde 8-10 bardak su
Eğer kilo vermek veya sağlığınıza dikkat etmek istiyorsanız yeterli miktarlarda su tüketmeniz çok önemlidir.
Su bütün kilo verme ve egzersiz programlarında kritik öneme sahiptir. Egzersiz yaptığınızda, su vücudunuzun fazla yağı enerjiye dönüştürmesine ve böbreklerinizin yaktığınız fazla yağ ve kalorilerden oluşan artık ürünleri atmasına yardımcı olur.
Su ayrıca vücudunuzda fazla sıvı tutumunu da önler. Yeterli miktarda su içmediğiniz zaman, vücudunuz daha da zor durumlar için olabildiğince fazla su tutmaya başlar. Vücutta su tutumu sizi daha kilolu gösterir.
Su besin öğeleri ve oksijeni hücrelere taşır, besinlerin sindiriminde rol alır, vücut ısısını düzenler ve vücudunuzdaki toksinlerin atımını hızlandırır.
Bunlara ek olarak su konstipasyonu (kabızlık) önler, eklemlerinizi rahatlatır, organlarınızı ve dokularınızı korur.
Eğer kalori alımınızı kısıtlamak istiyorsanız, yemeklerden önce ve yemek süresince su içmeniz daha az yemenize yardımcı olacaktır. Su midede daha fazla yer tutarak ekstra besin alımınız için daha az yer kalmasını ve daha çabuk tokluk hissetmenizi sağlar.
• İhtiyacınız olan su miktarını tüketmek için saf su içmeyi tercih edin. Fakat eğer bu miktarı saf su ile karşılayamıyorsanız meyve suları, bitkisel çaylar ve kafeinsiz içecekler de iyi tercihlerdir.
• Meyve ve sebzeler (özellikle marul, karpuz, brokoli ve greyfurt) de vücudunuzun ihtiyacı olan sıvının karşılanması için iyi kaynaklardır.
• Vücuttan su kaybını arttıracağı için kafein ve alkol içeren içeceklerden uzak durmanız gerekir.
• Su ihtiyacınızı karşılayabilmek için gün boyu yanınızda bir şişe su bulundurun ve düzenli olarak için.
• Sabah uyandığınızda veya gece uykunuzdan kalktığınızda bir bardak su için.
• Yemeklerinizin yanında kolalı veya kafein içeren içecekler yerine suyu tercih edin.
Kaynak: Milliyet
Aynadaki görüntünüzle barışmak, beğenilmek, giysilerinizin yakıştığını hissetmek sizin de hakkınız. Bunlar kilo fazlalığı ve şişmanlık sorununun sadece estetik tarafı. Aynanın bir de öbür yüzü var ve o yüzü daha bir keyifsiz! Bazı sağlık sorunları ile birlikte olduğunda kilo fazlalığı ve şişmanlık sadece estetik bir sorun olmaktan çıkar, sağlığınızı tehdit edici bir durum haline gelir:
• Hipertansiyon
• Kalp ve damar hastalıkları
• Kolesterol ve trigliserit yükseklikleri
• Tip II Diyabet (orta ve ileri yaş Şeker Hastalığı)
• Sleep Apnea (uykuda solunumun durması)
• Osteoartirit (yaşlılığa bağlı eklem romatizması)
• Gastro-özefajiyal reflü hastalığı
• Ortopedik hastalıklar, bel ağrıları… vb
• İlerlemiş varis gibi sağlık sorunları fazla kiloları vermeniz ve ideal kilonuza inmenizin zorunlu olduğu başlıca hastalıklardır.
Şişmanlıkla ilgili bazı gerçekler
Şişmanlık uzun süreli, dikkatli ve bilgili tedavilerle düzeltilebilen bir hastalıktır.
Şişmanlık gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli ve en acil sağlık sorunlarından biridir. Ülkemizde de şişman sayısında büyük bir artış söz konusudur. Türkiye’de bu tehlike kuşağının içindedir.
Birçok ülkede sağlık kuruluşları ekonomilerinin %4-10’u şişmanlık sonucu gelişen sorunların tedavisi için harcanmaktadır. Önemli ekonomik kayıplara yol açan, yaşam kalitesini bozan ve toplumların geleceğini tehdit eden bu hastalık küçük yaşlara doğru yayılma eğilimindedir. Çocukluk çağı ve genç yaş şişmanlığı Türkiye’yi de tehdit etmektedir.
Şişmanlık tedavisinde amaç asla sadece kilo verdirmek olmamalıdır. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve “Sağlıklı Yaşam” ın bir hayat tarzı olarak benimsenmesi en doğrusudur.
Her diyet programı kişiye özeldir
Hangi diyeti uygularsanız uygulayın, zayıflama diyetlerine başlamadan önce mutlaka bir tıbbi değerlendirmeden geçmenizde yarar var. Dikkatli bir bedensel ve ruhsal değerlendirme, bazı kan analizleri, özellikle hormonal değerlendirmeler, kan şekeriniz, karaciğer testleriniz, böbrek fonksiyonlarınız dikkatle incelenmeden hiçbir programa başlama cesareti göstermemelisiniz.
Diyet programınızı ve bedeninizde meydana gelen olumlu-olumsuz değişmeleri belirli aralıklarla doktorunuz ve diyet uzmanınızın birlikte gözden geçirmesi gereklidir. Örneğin üç aylık bir zayıflama programından geçiyorsanız, birinci ay her hafta, ikinci ay iki haftada bir yeniden değerlendirilmeniz yararlı olur.
Egzersizi içine almayan programlardan, mucize diyetlerden, bitkisel ilaçlardan pek fazla bir şey beklemeyin. Her programın en azından bir ölçüde sizin için özelleştirilmesi, size uygun hale getirilmesinde yarar vardır. Grup halinde uygulanan programlarda bile sizinle kısa bir süre konuşulmalı, size özel bazı değerlendirme ve farklı uygulamalar yapılmalıdır. Gerekiyorsa doktorunuz; diyet uzmanınız, egzersiz danışmanınız veya psikoloğunuzun, psikiyatristinizin önerilerini de dikkate alarak bazı değişiklikler yapabilmelidir.
Tek başına ne diyet , ne egzersiz ne de davranış tedavisi etkilidir.tek başına diyet % 20, tek başına egzersiz %1 etkili iken ikisi beraber %80 başarı sağlamaktadır.
Sağlıklı Beslenmenin Sırları
Gerçekçi Olun. Yiyecek ve aktive düzeyinizde ufak değişiklikler yapın.
Maceracı Olun. Çeşitli yemeklerden zevk almayı öğrenmek için farklı yiyecekler tadın.
Esnek Olun. Birkaç gün boyunca fiziksel aktiviteyle yediğinizi dengede tutun. Sadece bir öğünün ya da bir günün önemi olmadığını unutmayın.
Hassas Olun. Bütün besinlerden tadın ama miktarlarda aşırıya kaçmayın.
Aktif Olun. Egzersiz amaçlı yürüyün.
Sağlığınız için günde 8-10 bardak su
Eğer kilo vermek veya sağlığınıza dikkat etmek istiyorsanız yeterli miktarlarda su tüketmeniz çok önemlidir.
Su bütün kilo verme ve egzersiz programlarında kritik öneme sahiptir. Egzersiz yaptığınızda, su vücudunuzun fazla yağı enerjiye dönüştürmesine ve böbreklerinizin yaktığınız fazla yağ ve kalorilerden oluşan artık ürünleri atmasına yardımcı olur.
Su ayrıca vücudunuzda fazla sıvı tutumunu da önler. Yeterli miktarda su içmediğiniz zaman, vücudunuz daha da zor durumlar için olabildiğince fazla su tutmaya başlar. Vücutta su tutumu sizi daha kilolu gösterir.
Su besin öğeleri ve oksijeni hücrelere taşır, besinlerin sindiriminde rol alır, vücut ısısını düzenler ve vücudunuzdaki toksinlerin atımını hızlandırır.
Bunlara ek olarak su konstipasyonu (kabızlık) önler, eklemlerinizi rahatlatır, organlarınızı ve dokularınızı korur.
Eğer kalori alımınızı kısıtlamak istiyorsanız, yemeklerden önce ve yemek süresince su içmeniz daha az yemenize yardımcı olacaktır. Su midede daha fazla yer tutarak ekstra besin alımınız için daha az yer kalmasını ve daha çabuk tokluk hissetmenizi sağlar.
• İhtiyacınız olan su miktarını tüketmek için saf su içmeyi tercih edin. Fakat eğer bu miktarı saf su ile karşılayamıyorsanız meyve suları, bitkisel çaylar ve kafeinsiz içecekler de iyi tercihlerdir.
• Meyve ve sebzeler (özellikle marul, karpuz, brokoli ve greyfurt) de vücudunuzun ihtiyacı olan sıvının karşılanması için iyi kaynaklardır.
• Vücuttan su kaybını arttıracağı için kafein ve alkol içeren içeceklerden uzak durmanız gerekir.
• Su ihtiyacınızı karşılayabilmek için gün boyu yanınızda bir şişe su bulundurun ve düzenli olarak için.
• Sabah uyandığınızda veya gece uykunuzdan kalktığınızda bir bardak su için.
• Yemeklerinizin yanında kolalı veya kafein içeren içecekler yerine suyu tercih edin.
Kaynak: Milliyet
Konular
- Tatlıyı yoğurtla tüketin
- Eti ağırlaştıran hile
- Şişmanlatmayan cips üretildi
- Kadınlar obeziteye karşı ücretsiz tedavi edilecek
- Sonbahar diyetiyle kışı sağlıklı geçirin
- Hazır dondurmanın cazibesi de çok kalorisi de
- Kilo verebilmeniz için 7 öneri
- Bağışıklık sisteminizi güçlendiren C vitaminine ağırlık verin!
- Tek yönlü diyet zararlı
- Türk çayının 25 yıl ömrü kaldı
- Her sabah iki kaşık bal hastalık savar
- Karpuz peynir diyeti ile hafifleyebilirsiniz!
- Alıç ve Alıç Çayının Faydaları
- İğdenin Faydaları
- Adet Sancısına Karşı Civanperçemi Kürü
- Kist ve miyomlara karşı soğan suyu kürü
- Sağlık için önemli tavsiyeler
- Kısırlığın nedenleri ve hamile kalmanın doğal yolları
- Soğan hakkında bilmeniz gerekenler
- Soğanı odaya koymak ne işe yarar?
- Soğanın Faydaları Nelerdir?
- Soğanın Zararları Var mıdır?
- Soğan Çeşitleri Nelerdir?
- Soğan Zayıflatır mı?
- Soğan Suyunun Faydaları Nelerdir?
- Soğanı ayak altına koymanın faydası
- Soğan Suyunun Yan Etkileri Var mı?
- Adet Düzensizliği ve Polistik Over’a Karşı Soğan Suyu
- Öksürük için ballı soğan rendesi nasıl hazırlanır?
- Sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler gerçekleşiyor?