Saglikli Beslenme

Kurban Bayramı'nda Beslenmenize Dikkat Edin

Kurban Bayramı'nda artan kırmızı et ve tatlı tüketimi, yağ ve kolesterolde ani yükselişlere neden oluyor. Özellikle ailesinde kalp ve şeker hastalığı bulunan kişilerin, mide rahatsızlığı olanların bu konuda daha hassas davranmaları gerekiyor. Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Şefi Dyt. Ayşe Korkmaz, bayram boyunca dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin bilgiler aktarıyor.

Bayram boyunca kalabalık ve çok keyifli olan aile yemeklerinin daha sık olması, yenilen yemek miktarının artması, özellikle tatlı gıdalar, hamur işleri, kızartmalar ve et tüketiminin fazla yapılması nedeniyle ciddi sağlık sorunları oluşabiliyor.

Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Şefi Dyt. Ayşe Korkmaz’a göre, özellikle Kurban Bayramı’nda yoğun et tüketilmesinin yol açacağı sorunlara dikkat çekiyor. Ailesinde kalp, hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar; gastrit, ülser gibi mide rahatsızlığı bulunan kişilerin, yaşı ilerlemiş aile büyüklerinin bu konuda daha hassas davranmalarını öğütlüyor.

Kurban Bayramı’nda et kullanımında nelere dikkat etmek gerekiyor?

Kurban Bayramında Et Tüketimi Nasıl Olmalı?

Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Kurban bayramında tüketilecek etler hakkında bilinmesi gerekenler” hakkında bilgi verdi.

Bilinçsiz kesilen kurbandan tüberkülozdan kuduza kadar pek çok hastalık bulaşabilir

Kurban bayramında kesilecek hayvanın muhakkak veteriner kontrolünden geçmiş olması gerekir. Kesim sırasında özellikle uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan insanlara tenya, şarbon, tüberküloz, kuduz, salmonella gibi hastalıkların bulaşma tehlikesi vardır. Kesim öncesinde eller temiz olmalı, elin etrafında yara, kesik benzeri şikâyeti olanların çiğ etle direk temasa geçmemesi önemlidir. Gerekirse eldiven kullanılmalıdır.

Et kesildikten sonra hayvanın kanı çok iyi akıtılmalıdır. Kanı iyi akıtılmamış hayvanın etinde zararlı mikroorganizmalar çabuk ürer ve et çabuk bozulur. Kurban eti kesim sonrasında parçalar halinde güneş görmeyen serin bir yere serilerek ilk dinlendirme işlemi yapılmalıdır. Uzun süre lastik kıvamında et yemek istemiyorsanız bu dinlenmeye gereken önemi göstermelisiniz. Ortalama 3-5 saatte oda ısısına düşen eti sonrasında ön soğutma için buzdolabına kaldırmalısınız. Ön soğutma işleminden geçmeli etin tüm yüzeyi ve iç kısımları da gereken soğukluğa ulaşmalıdır.

Etinizi derin dondurucuda saklayın

Sağlıklı yaşam için tarhana

Geleneksel damak tatları arasında ilk sıralarda yer alan tarhananın, sahip olduğu besin değerleriyle şifa kaynağı olduğu bildirildi.

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Karakaya, tarhananın geleneksel bir ürün olduğunu ve yaşatılması gerektiğini söyledi.

Tarhanada yoğurt, kırmızı biber, domates, soğan gibi sağlığa yararlı bileşenler bulunduğunu belirten Prof. Dr. Karakaya, “Tarhanadaki yoğurt ve laktik asit fermantasyonu, kalın bağırsak sağlığı için son derece faydalıdır. Kırmızı biber, soğan ve diğer bitkisel kaynaklı gıdalar ise antioksidan etki gösteren fenolik bileşikler açısından zengin kaynaklardır. İnsan sağlığını koruyucu etkisi bulunan tarhana geleneği mutlaka yaşatılmalıdır” dedi.

25 YILDIR TARHANA ÜRETİMİ YAPIYOR

Gediz'de yaklaşık 25 yıl önce başladığı tarhana üretimini kurduğu modern fabrikada devam ettiren Hacı Bayram Oyan, başlangıçta atalarından öğrendikleri yöntemlerle yaptıkları tarhana üretimini, teknolojik gelişmeler doğrultusunda doğal ürün kullanma çizgisinden sapmadan sürdürdüklerini anlattı.

Tarhanaya nohut ve fasulye gibi başka katkı maddeleri koymadıklarını dile getiren Oyan, bunların mayalanmaya neden olup tarhananın temel yapısını bozduğunu söyledi.

Günde üç ceviz yemek zekayı artırıyor

Gümüş içeren cevizin direkt olarak beyne etki ederek özellikle çocukların zeka gelişiminde büyük rol oynadığı belirtildi.

Ulusal Ceviz Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yayar Akça,Türkiye'de ceviz üretiminin istatistiklerde yer aldığının aksine 70 bin tonla sınırlı olduğunu belirtti.

Üretiminin az olması nedeniyle yüksek fiyatının da etkisiyle ceviz tüketiminin az olduğuna dikkati çeken Akça, böylesine önemli bir ürünün ülkedeki çocukların önemli bölümü tarafından tüketilemediğini bildirdi.

Akça, cevizin insan sağlığı ve beslenmesinde çok önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Özellikle kış aylarında en önemli enerji kaynaklarından biri olan cevizin 100 gramından 700 kilokalori enerji elde edilebiliyor. Mineral, protein, vitamin ve yağ açısından oldukça zengin bir ürün. Halen üzerinde ciddi araştırmalar yapılıyor. Kolesterolü düşüren, tansiyonu düzenleyen, kalp ve damar sağlığı açısından büyük faydaları bulunan cevizin en önemli özelliği zekayı geliştirmesi. Beyin ve ceviz, şekil açısından olduğu kadar içerik olarak da çok benziyorlar. İnsan vücudunda gümüşü kullanan tek organ beyindir. Bu açıdan gümüş içeren ceviz, özellikle çocukların zeka gelişiminde büyük rol oynuyor.”

GÜMÜŞ BEYİNDEKİ BİLGİ ALIŞVERİŞ HIZINI ARTIRIYOR

Diyabet hastaları nasıl beslenmeli?

Diyabet diyetinde tavsiye edilen yiyeceklerin zamanında ve önerilen miktarda yenilmesinin önemli olduğu bildirildi.

Diyetisyen Ebru Boylu, "Diyabetin tedavisinde diyet tedavisi özellikle tip 2 diabette çok önemlidir. Sadece diyet tedavisi ile hasta uzun süre sağlıklı yaşayabilir." dedi.

Ebru Boylu, diyabet hastalığının; pankreastan salgılanarak kan şekerinin kullanımını düzenleyen insülin hormonunun yetersiz olması ya da insülin salgılansa dahi periferik dokularda insülin kullanımına karşı direnç olması ve insülinin fonksiyon görmemesi sonucu ortaya çıkan bir endokrin ve metabolizma hastalığı olduğunu kaydetti.

Boylu, diyabet diyetinde önerilen yiyeceklerin zamanında ve önerilen miktarda yenilmesinin önemli olduğunu dile getirdi.

Diyet yaparken doğru bilinen yanlışlar

Makarna ve pilavı hayatımızdan tamamen çıkarmak, protein ağırlıklı beslenmek veya sabahları limonlu su içmek gibi...” İşte doğrular ve yanlışlar...

Makarna, pilav, ekmek gibi karbonhidratlar diyetten tamamen çıkarılmalıdır: YANLIŞ.
İnsan vücudu ana enerji kaynağı olarak karbonhidratları kullanır. Zayıflayayım diyerek ekmeği, pilavı kesmek ve bu besinleri hiç tüketmemek vücuda doğru enerjiyi vermemek anlamına gelir. Bu durumda vücutta enerji elde edebilmek için kas ve karaciğerdeki glikojen depoları kullanılır. Yani sudan kilo verirsiniz, şişmanlığınızın nedeni olan yağ dokusu olduğu gibi yerinde kalır. Normal beslenmeye geçtiğinizde iki kat daha fazla kilo alırsınız.

Protein ağırlıklı yemek sağlıklı kilo kaybı sağlar: YANLIŞ.
Protein ağırlıklı beslenmede, vücut proteinleri sindirmek için çok fazla enerji harcar ve zayıflama olabilir. Ancak proteinlerle birlikte çok fazla yağda vücuda gireceği için, kan yağlarında yükselme ve koroner kalp hastalıkları ortaya çıkabilir. Gut hastalığı gelişebilir. Ayrıca, proteinler vücuttan atılmak için kemikten kalsiyum çeker ve buda kemik erimesine neden olur. Bu durumda zayıflasanız bile geri kalan hayatınızı hasta bir insan olarak geçirirsiniz.

Meyve yemekten 2 saat sonra yenir, yoksa bütün yenilenler yağa dönüşür: YANLIŞ.

Sonbahar ayları için sağlıklı beslenme önerileri

Yaz aylarının geride kaldığı, soğuk kış günlerinin yaklaştığı sonbahar aylarında birçok hastalık da pusuda bekliyor. Havaların soğumaya başladığı mevsim geçişlerinde soğuk algınlıkları, grip ve bronşit gibi kış hastalıklarına yakalanma riski artıyor. İşte bu nedenle sonbaharı sağlıklı geçirebilmek için beslenme düzenini tekrar gözden geçirmek gerekiyor!

Sonbahar aylarında bağışıklığımızı güçlendirmek, hastalıklara yakalanma sıklığını azaltmak ve yakalansak dahi kolay atlatabilmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek şart. Sonbahar aylarında sağlıklı beslenme için dikkat edilmesi gerekenler:

• Sonbaharın gelmesiyle birlikte; mevsim geçişinin ve havaların soğumasının etkisiyle hastalıklara yakalanma riski artıyor. Soğuk algınlıkları, grip ve bronşit gibi kış hastalıkları pusuda bekler. Bu dönemde kişilerin mutsuzluk eğilimleri artabilir ve buna bağlı olarak da basit şekerli gıdalara eğilim olur.

• Bu nedenlerden dolayı mevsim geçişlerinde beslenme düzenini tekrar gözden geçirmekte fayda var. Sonbahar aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek, hastalıklara yakalanma sıklığını azaltmak ve yakalansak dahi kolay atlatabilmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek şart.

Şimdi antioksidan zamanı

Bu besinler gripten koruyor

Havanın soğuması ile birlikte hastalıkların oluşum sıklığı artmaktadır. Mevsimin değişikliğine bağlı olarak halsizlik, isteksizlik, baş ağrısı ve yorgunluk ilk belirtilerdir.

Grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık da kendini göstermeye başlamaktadır. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması bu dönemde çok önem kazanmaktadır. Bizi enfeksiyondan koruyan ve toksik ajanlarla savaşan bağışıklık sistemimizdir. Güçlü bir savunma mekanizması oluşturmanın temelinde ise; yeterli ve dengeli beslenme ve antioksidan besinlerce zengin beslenme yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Tabi ki öncelik bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınmasıdır. Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Doğru beslenerek gripten korunmanın yolları” hakkında bilgi verdi.

Sağlıklı olmak sağlıklı beslenmekle devamlılık kazanır

Yeterli ve dengeli beslenmeyi ihmal etmeden eti, sütü, sebzeyi, meyveyi, tahılları mutlaka tüketmeliyiz. Önceliğimiz hep taze sebze ve meyveyi doğal beslenmeyi tercih etmek olmalıdır. Çeşitli besinlerden beslenmeyi hep vurgulasak da siz bu enfeksiyona sık yakalanabileceğimiz dönemde aşağıda belirtilen vitamin ve mineralleri içeren gıdaları sofralarınızdan hiç eksik etmeyin.

İşte dünyanın en sağlıklı yiyecekleri



İnsanlar için mükemmel beslenme listesi yoktur. Ancak, her çeşit beslenme planında yaygın olan tek şey, tüm yiyeceklerin çok az işleme tabi tutulmasıdır. Kabuklu kuru yemişler, yaban mersini, işlenmemiş süt, açık mezrada kesilen et gibi işlenmemiş yiyeceklerin her zaman sağlıklı olduğu biliniyor. Bitkisel özler, enzimler, vitaminler, mineraller, antioksidanlar, antiinflamatuar ve sağlıklı yağlar içeren bu yiyecekler, sizi sağlıklı ve zinde tutar.

Forbes dergisi, sağlık sayfalarında dünyanın en sağlıklı 12 yiyeceğini açıkladı.

İşte Amerikalı ünlü beslenme uzmanı Jonny Bowden'ın kitabından derlenen dünyanın en sağlıklı gıdaları:

Soğan - sarımsak: Mide, prostat, yemek borusu kanserlerine karşı korur. Kalp hastalığı riskini yüzde 20 azaltıyor.

Yaban mersini: Kanserden koruyan antioksidanlar içerir ve hafızayı güçlü kılıyor. Lif bakımından zengindir.

Süt sıcaklarda enerji veriyor

Büyüme ve kemik gelişimi üzerinde büyük etkisi bulunan süt, sıcak havalarda artan su gereksinimi ve zindeliği korumak için gerekli enerjinin de kaynağı.

Uzmanlar, 'Yüzde 90'ı sudan oluşan süt, vücudun su ihtiyacının bir bölümünü karşılıyor. Her gün 2 bardak süt içerek sıvı ihtiyacının önemli bir kısmı karşılanabiliyor. İçeriğinde kalsiyum, fosfor, iyot, sodyum ve magnezyum gibi mineralleri barındıran süt, yağda eriyen vitaminlerin (A, E, D, K) vücut tarafından emilimini de sağlıyor' diyor. Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği yetkilileri de hijyen olmayan, denetimden uzak, su ve nişanta gibi maddeler eklenerek besin değeri azaltılabilir süt ve ürünlerinin zararlı hastalık yapıcı mikroorganizmalar içerebildiğini söyledi. Yetkililer, 'Bu nedenle tüketicinin; sağlığını koruyabilmek ve kaliteli beslenmek için süt ve süt ürünleri satın alırken ambalajlı, etiket bilgisi ve üretim izni olan sağlıklı ve güvenilir ürünleri tercih etmesi gerekiyor' uyarısında bulundu.

En hafif tatlı: Dondurma

Dondurma teknolojisi ve tüketici beğenisi birleşince aslında artık kış aylarında da ciddi ölçüde dondurma tüketmeye başladık. Dondurma besin değeri açısından yüz güldürücü bir seçim. Önceleri yöresel tatlara alışık olan damak zevkimiz şimdi öylesine genişledi ki dondurma markaları uluslararası pazarda ciddi pay kapma yarışındalar. Bu köşenin okurlarını ise tabii ki daha çok dondurmanın besinsel değeri ilgilendiriyor.

Dondurma ağır tatlıların bolca tüketildiği ülkemizde hafifliğiyle dikkat çekici bir noktada yer alıyor. Bu konuda Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyesi Diyetisyen Dr. Gamze Akbulut'un verdiği bilgiye göre, dondurma lezzetli ve eğlenceli bir tatlı olduğu kadar besinsel içerik yönünden de oldukça zengin ve sağlıklı bir yiyecek. Akbulut, 'Her şeyden önce dondurma, hamurlu, şerbetli tatlılar ve diğer tatlı çeşitlerine göre oldukça düşük kalori içeriyor. Örneğin; 100 gram baklava ortalama 400 kilo kalori içerirken bu değer 100 gram dondurmada sadece 174 kilo kalori. Bu açıdan, dondurmanın en hafif ve sağlıklı bir tatlı olduğu rahatlıkla söylenebilir' diyor.

Kalsiyum zengini

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Gamze Akbulut'a göre dondurma aynı zamanda kalsiyum açısından da oldukça zengin. 150 gram dondurma 100 gram kalsiyum içeriyor. Yine vücudun ihtiyacı olan karbonhidrat, yağ, protein ve enerji bakımından da sütten daha zengin bir besin. İçerdiği A, D, K ve B grubu vitaminler ve kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum gibi mineraller yönünden de oldukça zengin bir yiyecek.

Erkekler de Kadınlar Kadar Diyet Meraklısı

Günümüzde erkekler de kadınlar kadar estetik anlamda ya da bilinçli beslenmek adına diyetisyene başvuruyor. Birçok erkek, temelde bir sağlık problemi ile diyetisyeni tercih ederken bir kısmı da bu zamana kadar alışık olmadığı kilolara ulaşmanın verdiği estetik kaygılarla diyetisyene geliyor.

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel günümüzde erkeklerin beslenme alışkanlıklarıyla ilgili bilgi verdi:

Ergenlikten Sonra Durağan Çalışma Hayatı Kiloyu Getiriyor

Erkeklerin çocukluk, ergenlik ve yaşlılık gibi belirli yaş dönemlerinde, enerji ve besin ihtiyaçları gereksinimi bayanlarda da olduğu gibi farklılık gösterir. Bebeklikten gelen obezite, aileden gelen bir kilo problemi veya metabolik bir hastalık yok ise, hızlı çalışan metabolizmaları ve hareketlilikleri sayesinde erkeklerin ergenlik döneminde kilo problemleri çok fazla olmaz. Ancak ergenlik döneminin bitmesinden sonra durağan çalışma hayatına geçiş, hareketsizlik, sağlıksız ve düzensiz beslenme, özellikle sebzeden yoksun proteinden zengin ve fast-food beslenme alışkanlıkları erkeklerin hızlı kilo alımına neden olur. Bu beslenme düzeni 30-40 yaşları arasında devam ederse, kilo alma süreci hız kazanır. Bunu takip eden zamanlarda kilo alma sürecine metobolik hastalıklar da eşlik eder.

Diyet hafızayı da güçlendiriyor

Almanya’da yapılan bir araştırmada, alınan kalorinin üçte bir oranında azaltılmasının hafızanın güçlenmesini sağladığı belirlendi.

Bulgularını Ulusal Bilimler Akademisi dergisinde yayımlayan Alman araştırmacılar, 50 yaşlı gönüllüye diyet uyguladıktan 3 ay sonra hafıza testi yaptıklarında bu tespiti elde ettiler.

Münster Üniversitesinden bilim adamları, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde alınan kalorinin azaltılmasının yaşam süresini uzattığı ve yaş bağlantılı hastalıkları azalttığı yönündeki bulguların ardından, insanlar üzerinde bu araştırmayı yapmaya karar verdiler.

Yaşları ortalama 60 olan gönüllüleri 3 gruba ayıran araştırmacılar, ilk gruba normal kalori miktarına sahip dengeli bir beslenme tarzı uygularken, ikinci gruba doymamış yağ asit oranı daha yüksek benzer bir diyet verdiler.

Üçüncü gruba ise kalorisi azaltılmış diyet uygulayan araştırmacılar, üç ay sonra yaptıkları hafıza testinde ilk iki grubun hafıza testi sonuçlarında değişiklik tespit etmezken, üçüncü grubun daha iyi performans sergilediğini belirlediler.

Formunuz İçin Egzersiz

Formda olmaktan sıklıkla söz edilir ama, neden ve nasıl formda olunacağını çoğu kimse bilmez.

Formda olmak, yorulmadan nefes nefese kalmadan günlük işleri sürdürebilmek, merdivenleri tırmanmak, acele bir yere gitmek için olduğu kadar, kendini iyi hissetmek ve sağlık için de gereklidir. Kalbe güç katar, kan dolaşımının düzenli olmasını, tansiyonun ve kandaki kolesterolün düşük olmasını, fazla kilolardan kurtulmayı ve stresi azaltmayı sağlayarak ciddi kalp hastalıkları riskinden uzak tutar.

’Formdayım’ diyebilmek için, kalp ve ciğerlerin sağlığı için dayanıklılık, kas gücü ve vücudun kolay hareketi için esneklik gereklidir.

Egzersiz:

Beslenme ve Oruç

Biyolojik anlamda beslenme; canlıların, yaşamlarını devam ettirebilmeleri; büyüme, gelişme ve üremeleri için gereken enerjiyi, kendilerinin üretemediği temel yapı taşlarını, kimyasal cevherleri çevreden sağlamaları şeklinde ifade edilebilir.

İnsanlar, enerji kaynağı olarak organik maddeleri kullanırlar. Bunlar; karbonhidratlar, proteinler ve yağlar şeklinde gruplandırılabilir. Alkol de sindirilince enerji verir. Ancak, yan etkileri dolayısı ile beslenme listesi içinde yer almaz.

Yaklaşık, 1 gr. karbonhidrattan ve 1gr. proteinden 4 , 1 gr. yağdan da 9 kalori elde edilmektedir.

Karbonhidratlar; en çok tüketilenler kategorisindedir. Gelişmiş ülkelerde günlük enerjinin ortalama yüzde ellisi karbonhidratlardan gelirken, gelişmekte olan ülkelerde oran, yüzde yetmişi aşabilir.

Kanda dolaşan başlıca yakıt, glikozdur. Beyin gibi bazı organlar, başka bir yakıtı hemen kullanmazlar.