Alzheimer Hastalığı ve Beslenmenin Önemi
Alzheimer hastalığı yaşamın orta ve ileri evrelerinde ortaya çıkar, 60 yaş üstünde görülme sıklığı yüzde 30'a çıkar. Alzheimer'ın nedeni tam olarak bilinmemekle beraber, kalıtsal faktörler, düşük sosyokültürel düzey, kafa travması gibi nedenler üzerinde durulmakta, östrojen hormonu ve nonsteroid grubu ilaçlar kullanmanın önleyici etkilerinin bulunduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Yapılan bazı araştırmalara göre hücreler arası ilişkiyi sağlayan "Asetilkolin" adlı maddenin azalmasının etken olduğu belirtilmiştir. Hastalıkta beynin büyüklüğü ve ağırlığında azalma, hipotalamus ve serebral kortekste dinir kaybı görülür.
Hastalığın oluşumunda metallerin de etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Hastaların beyninde demir düzeyinin arttığı, aluminyum konsantrasyonunun arttığı,hastalıklı bölgelerde ise bakır düzeyinin düştüğü bulunmuştur.
Beslenme ayrı bir öneme sahiptir,yapılan çalışmalarda orta yaşlarda obezite, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon, ileriki yaşlarda Alzheimer türü hastalıkların oluşması yönünde ayrı ayrı risk faktörleri oluşturuyorlar. Bu problemlerden her biri, hastalık riskini iki katına çıkarıyor. Yani bu problemlerden üçüne birden sahip olanlar, hiç sahip olmayanlardan 6 kat daha fazla risk taşıyorlar.
Konuşmada bozukluk ilk bulgudur, hesaplama yeteneği kaybolur. Günlük aktiviteleri bozacak bellek kaybı, eşyaları kaybetme, genel işleri yapmada güçlük, zaman ve mekanı karıştırma, yargılama yeteneğinin bozulması, davranış veya karakter değişiklikleri, kişilik değişiklikleri görülebilmektedir.
Tanısının konmasında diğer tıbbi durumları ayırd edebilmek için biyokimyasal testler, hormon testleri, karaciğer fonksiyonları incelenir, B12 vitamin düzeyi bakılır.
Hastalıktan korunmak için;
Kilo fazlalığı, yüksek kolesterol düzeyleri ve trigliserit birikiminin Alzheimer riskini arttırdığı bilinmektedir, bu nedenle az yağlı bir beslenme tarzına geçilmelidir.
Antioksidan besinleri bol bol tüketin. Özellikle C vitamininin yetersizliği görüldüğünden yeşil yapraklı sebzeler ve narenciye meyvelere ağırlık verilmelidir.
Hergün 2 adet ceviz,5 adet badem,5 adet fındık yeme alışkanlığı edinin.Doktorunuz onaylıyor ise E vitamini takviyesi yapmak da gerekebilir.E vitamini lipid peroksidasyonunu önleyecektir.
Her gün bir aspirin almak.
Alkolden uzak durun çünkü uzun süreli ve yüksek dozda kullanıldığında beyin tahribatına neden olmaktadır.
Sigarayı bırakın,hafızayı tahrip edici olan kimyasalları içermesi nedeniyle bir adım daha sizi bu hastalığa yaklaştıracaktır.
Zihinsel egzersizlere ağırlık verin,bulmaca çözün, düşünsel yeteneği artıran oyunlar uynayın.
Beynin dostu olan omega-3 yağ asiti alın, düzenli balık tüketin. (Haftada 2 kez 200 gr)
Hastalığın oluşumunda metallerin de etkisinin bulunduğu bilinmektedir. Hastaların beyninde demir düzeyinin arttığı, aluminyum konsantrasyonunun arttığı,hastalıklı bölgelerde ise bakır düzeyinin düştüğü bulunmuştur.
Beslenme ayrı bir öneme sahiptir,yapılan çalışmalarda orta yaşlarda obezite, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon, ileriki yaşlarda Alzheimer türü hastalıkların oluşması yönünde ayrı ayrı risk faktörleri oluşturuyorlar. Bu problemlerden her biri, hastalık riskini iki katına çıkarıyor. Yani bu problemlerden üçüne birden sahip olanlar, hiç sahip olmayanlardan 6 kat daha fazla risk taşıyorlar.
Konuşmada bozukluk ilk bulgudur, hesaplama yeteneği kaybolur. Günlük aktiviteleri bozacak bellek kaybı, eşyaları kaybetme, genel işleri yapmada güçlük, zaman ve mekanı karıştırma, yargılama yeteneğinin bozulması, davranış veya karakter değişiklikleri, kişilik değişiklikleri görülebilmektedir.
Tanısının konmasında diğer tıbbi durumları ayırd edebilmek için biyokimyasal testler, hormon testleri, karaciğer fonksiyonları incelenir, B12 vitamin düzeyi bakılır.
Hastalıktan korunmak için;
Kilo fazlalığı, yüksek kolesterol düzeyleri ve trigliserit birikiminin Alzheimer riskini arttırdığı bilinmektedir, bu nedenle az yağlı bir beslenme tarzına geçilmelidir.
Antioksidan besinleri bol bol tüketin. Özellikle C vitamininin yetersizliği görüldüğünden yeşil yapraklı sebzeler ve narenciye meyvelere ağırlık verilmelidir.
Hergün 2 adet ceviz,5 adet badem,5 adet fındık yeme alışkanlığı edinin.Doktorunuz onaylıyor ise E vitamini takviyesi yapmak da gerekebilir.E vitamini lipid peroksidasyonunu önleyecektir.
Her gün bir aspirin almak.
Alkolden uzak durun çünkü uzun süreli ve yüksek dozda kullanıldığında beyin tahribatına neden olmaktadır.
Sigarayı bırakın,hafızayı tahrip edici olan kimyasalları içermesi nedeniyle bir adım daha sizi bu hastalığa yaklaştıracaktır.
Zihinsel egzersizlere ağırlık verin,bulmaca çözün, düşünsel yeteneği artıran oyunlar uynayın.
Beynin dostu olan omega-3 yağ asiti alın, düzenli balık tüketin. (Haftada 2 kez 200 gr)
Konular
- Tatlıyı yoğurtla tüketin
- Eti ağırlaştıran hile
- Şişmanlatmayan cips üretildi
- Kadınlar obeziteye karşı ücretsiz tedavi edilecek
- Sonbahar diyetiyle kışı sağlıklı geçirin
- Hazır dondurmanın cazibesi de çok kalorisi de
- Kilo verebilmeniz için 7 öneri
- Bağışıklık sisteminizi güçlendiren C vitaminine ağırlık verin!
- Tek yönlü diyet zararlı
- Türk çayının 25 yıl ömrü kaldı
- Her sabah iki kaşık bal hastalık savar
- Karpuz peynir diyeti ile hafifleyebilirsiniz!
- Alıç ve Alıç Çayının Faydaları
- İğdenin Faydaları
- Adet Sancısına Karşı Civanperçemi Kürü
- Kist ve miyomlara karşı soğan suyu kürü
- Sağlık için önemli tavsiyeler
- Kısırlığın nedenleri ve hamile kalmanın doğal yolları
- Soğan hakkında bilmeniz gerekenler
- Soğanı odaya koymak ne işe yarar?
- Soğanın Faydaları Nelerdir?
- Soğanın Zararları Var mıdır?
- Soğan Çeşitleri Nelerdir?
- Soğan Zayıflatır mı?
- Soğan Suyunun Faydaları Nelerdir?
- Soğanı ayak altına koymanın faydası
- Soğan Suyunun Yan Etkileri Var mı?
- Adet Düzensizliği ve Polistik Over’a Karşı Soğan Suyu
- Öksürük için ballı soğan rendesi nasıl hazırlanır?
- Sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler gerçekleşiyor?