Açlık ve Tokluk Hissi
Açlık konusunda tecrübeli kişiler sayılabilecek hint fakirleri (ve benzeri kişiler), 2-3 günlük açlıktan sonra açlık duygusunun ortadan kalktığını ve bunun yerine iyilik halinin ve öfori (mutluluk, neşe, çoşku hali) durumunun geliştiğini belirtmektedirler.
Açlığın 4 aşaması vardır:
Aşama 1:
Açlık merkezi beyinin hipotalamus adı verilen bölümünde yer almaktadır. Barsak ve mide duvarında bulunan hassas sensörler hipotalamus ile irtibatı sağlarlar. Bu sensörler mide ve barsaklardaki yiyeceklerin meydana getirdiği dolgunluğunun miktarı hakkındaki bilgileri sinirler aracılığı ile hipotalamusa iletirler.
Diğer biyokimyasal sensörler de glukoz, amino asit ve yağ asitleri gibi çeşitli maddelerin kandaki düzeylerini kontrol ederler. Bu kontrole ilişkin bilgiler de hipotalamusa iletilir.
Kandaki glukoz (şeker) düzeyi düştüğünde, hipotalamus beyne uyarı göndererek yiyecek aranmasına yönelik davranışların başlatılmasına çalışır.
Aşama 2:
Eğer vücut gönderilen uyarılara rağmen yiyecek alımını başlatmazsa, hipotalamus uyarıların şiddetini yoğunlaştırır.
Aşama 3:
Hipotalamusun ürettiği şiddetli uyarılar da işe yaramazsa; hipotalamus taktik değiştirir ve depolanmış halde bulunan yağ asitlerinin yakılmasına başlanır; yani rezervleri tüketmeye başlar.
Aşama 4:
Eğer bu aşamaya ulaşılırsa hipotalamus açlıkla ilgili uyarıları iptal eder.
Belirli Yiyeceklere Karşı İştah Duyma
Vücut genelde spesifik olmayan açlık duymakla birlikte belirli yiyeceklere karşı iştah artışı da gözlenebilir. Örneğin:
Noradrenalin, insülin ve nöropeptid-Y isimli maddeler ekmek ve şehriye türü yiyeceklere karşı iştahı arttırır.
Galanin maddesi, yağlı yiyeceklere karşı iştahı arttırır. Kandaki serotonin miktarı artarken karbonhidratlı yiyeceklere karşı istek azalır ve et gibi proteinden zengin besinlere karşı iştah artış gösterir. Bol proteinli bir yemekten sonra kan serotonin seviyesi düşer. Bir sonraki istek bol karbonhidratlı yiyeceklerdir.
Doyma - Tokluk
Tokluk hissi yavaş yavaş gelir. İlk sinyaller mide ve barsakların duvarlarından gelir ve bu organların yiyecekle dolduğunu ve gerildiğini beyine bildirir.
Tokluk hissi sadece yenilen yemeğin miktarına bağlı değildir; aynı zamanda yiyeceğin türü ile de ilişkilidir. Örneğin bir litre su açlık duygusunu gidermez.
Tokluk merkezi de hipotalamusta bulunur, bu bölge kandaki besin maddelerinin kontrolünü de sağlar.
Noradrenalin ve kolesistokinin yeterli miktarda enerji depolanmasının kontrolü ile ilgili bilgilerden sorumludur. Serotonin gibi diğer maddeler hareketleri duygularla düzenlerler (iştah gibi).
Açlığın 4 aşaması vardır:
Aşama 1:
Açlık merkezi beyinin hipotalamus adı verilen bölümünde yer almaktadır. Barsak ve mide duvarında bulunan hassas sensörler hipotalamus ile irtibatı sağlarlar. Bu sensörler mide ve barsaklardaki yiyeceklerin meydana getirdiği dolgunluğunun miktarı hakkındaki bilgileri sinirler aracılığı ile hipotalamusa iletirler.
Diğer biyokimyasal sensörler de glukoz, amino asit ve yağ asitleri gibi çeşitli maddelerin kandaki düzeylerini kontrol ederler. Bu kontrole ilişkin bilgiler de hipotalamusa iletilir.
Kandaki glukoz (şeker) düzeyi düştüğünde, hipotalamus beyne uyarı göndererek yiyecek aranmasına yönelik davranışların başlatılmasına çalışır.
Aşama 2:
Eğer vücut gönderilen uyarılara rağmen yiyecek alımını başlatmazsa, hipotalamus uyarıların şiddetini yoğunlaştırır.
Aşama 3:
Hipotalamusun ürettiği şiddetli uyarılar da işe yaramazsa; hipotalamus taktik değiştirir ve depolanmış halde bulunan yağ asitlerinin yakılmasına başlanır; yani rezervleri tüketmeye başlar.
Aşama 4:
Eğer bu aşamaya ulaşılırsa hipotalamus açlıkla ilgili uyarıları iptal eder.
Belirli Yiyeceklere Karşı İştah Duyma
Vücut genelde spesifik olmayan açlık duymakla birlikte belirli yiyeceklere karşı iştah artışı da gözlenebilir. Örneğin:
Noradrenalin, insülin ve nöropeptid-Y isimli maddeler ekmek ve şehriye türü yiyeceklere karşı iştahı arttırır.
Galanin maddesi, yağlı yiyeceklere karşı iştahı arttırır. Kandaki serotonin miktarı artarken karbonhidratlı yiyeceklere karşı istek azalır ve et gibi proteinden zengin besinlere karşı iştah artış gösterir. Bol proteinli bir yemekten sonra kan serotonin seviyesi düşer. Bir sonraki istek bol karbonhidratlı yiyeceklerdir.
Doyma - Tokluk
Tokluk hissi yavaş yavaş gelir. İlk sinyaller mide ve barsakların duvarlarından gelir ve bu organların yiyecekle dolduğunu ve gerildiğini beyine bildirir.
Tokluk hissi sadece yenilen yemeğin miktarına bağlı değildir; aynı zamanda yiyeceğin türü ile de ilişkilidir. Örneğin bir litre su açlık duygusunu gidermez.
Tokluk merkezi de hipotalamusta bulunur, bu bölge kandaki besin maddelerinin kontrolünü de sağlar.
Noradrenalin ve kolesistokinin yeterli miktarda enerji depolanmasının kontrolü ile ilgili bilgilerden sorumludur. Serotonin gibi diğer maddeler hareketleri duygularla düzenlerler (iştah gibi).
Konular
- Tatlıyı yoğurtla tüketin
- Eti ağırlaştıran hile
- Şişmanlatmayan cips üretildi
- Kadınlar obeziteye karşı ücretsiz tedavi edilecek
- Sonbahar diyetiyle kışı sağlıklı geçirin
- Hazır dondurmanın cazibesi de çok kalorisi de
- Kilo verebilmeniz için 7 öneri
- Bağışıklık sisteminizi güçlendiren C vitaminine ağırlık verin!
- Tek yönlü diyet zararlı
- Türk çayının 25 yıl ömrü kaldı
- Her sabah iki kaşık bal hastalık savar
- Karpuz peynir diyeti ile hafifleyebilirsiniz!
- Alıç ve Alıç Çayının Faydaları
- İğdenin Faydaları
- Adet Sancısına Karşı Civanperçemi Kürü
- Kist ve miyomlara karşı soğan suyu kürü
- Sağlık için önemli tavsiyeler
- Kısırlığın nedenleri ve hamile kalmanın doğal yolları
- Soğan hakkında bilmeniz gerekenler
- Soğanı odaya koymak ne işe yarar?
- Soğanın Faydaları Nelerdir?
- Soğanın Zararları Var mıdır?
- Soğan Çeşitleri Nelerdir?
- Soğan Zayıflatır mı?
- Soğan Suyunun Faydaları Nelerdir?
- Soğanı ayak altına koymanın faydası
- Soğan Suyunun Yan Etkileri Var mı?
- Adet Düzensizliği ve Polistik Over’a Karşı Soğan Suyu
- Öksürük için ballı soğan rendesi nasıl hazırlanır?
- Sarımsak yedikten sonra vücudunuzda neler gerçekleşiyor?