Hastaliklar

Ben Hasan'ın İç Salgı (Hormon) Sistemiyim

Hasan!.. Artık sana kendisini anlatacak organ ve sistemlerin sonuna yaklaşmış bulunuyoruz. Yaratıcımız olan Allah'ın mührünü kendi üzerinde gören organların, sergilemiş olduğu sanatın güzelliklerini ve inceliklerini seslendirerek Rabbimizin isimlerine tercüman olduklarını haykırdılar. Böylece hem seni bilgilendirdi, hem de tabiat ve sebeplerin bir şey yaratamayacağını nazara vererek şirk ve inkâra düşebilecek kimseleri ikaz etmiş oldular. Kendisini anlatan her bir organ, vücut sistemi içindeki vazifesini nasıl yerine getirdiğinden, yapısındaki mükemmelliklerden bahsetti. Her organını bir müzik âleti gibi kabul edersen, bu güne kadar tek tek bu âletlerin nasıl çalıştığını öğrenmiş oldun. Fakat müzik âletleri tek tek çok mükemmel ve sanatlı da olsalar, onların gerçek değeri ancak birlikte teşkil ettikleri orkestranın verdiği konserin mükemmelliği ile anlaşılabilir. Senin vücudun da içinde yüzlerce enstrümanın çaldığı orkestraya benzetilebilir.

Gluten Enteropatisi Diyeti

Glutene karşı tahammülsüzlük nedeniyle meydana gelen kronik bir intestinal emilim bozukluğu hastalığıdır. Jejunum (ince bağırsakların orta kısmı), dümdüz olup villus (çıkıntı şeklinde minik tüycük) taşımaz. Diyetteki glutenin uzaklaşması ile klinik ve /veya histolojik (hücre seviyesinde) düzelme görülür.

Doğuştan bir kalıtım hastalığı olan çöliak, bazı gıdalardaki gluten’in gliadin fraksiyonuna karşı duyarlılıktır. Bu duyarlılığa bağlı olarak vücut savunmaya geçer ve lenfosit kompleksleri bağırsak duvarına zarar verir. Temel tedavisi glutensiz diyet olan bu hastalık için sizlere bazı gıdalardaki güvenilirliği vereceğiz.

Ancak, çok düşük miktarlardaki glutenin dahi iyileşmeyi durdurduğu, nükslere neden olduğu unutulmamalıdır. Glutensiz diyete yanıt vermeyen dirençli hastalarda, hastalık seyri ölümcül seyredebilir. Hastalar multivitaminler ile desteklenmelidir. Tedavi ve destekleme, hastalığın derecesi ile orantılıdır.

Dikkât edilecek hususlar:

İshal Diyeti

İshal bir belirti, hastalık, alerji, gıda entoleransı, gıdayla bulaşan bir hastalık olabilir. C vitamini veya magnezyumun aşırı miktarda alınmasından da kaynaklanabilir. İshalle beraber karın ağrısı, bulantı ve kusma da görülebilir. İshalin bazı özellikleri başka durumlarda da görülebildiği için ishalin tıbbî tanımı günde 200 gramdan fazla dışkı üretimini içerir.

İshal diyeti - yasak yiyecekler listesi
- Şeker ve şekerli tatlılar
- Hamur işi, börek, çörek, kek, çikolata
- Kuru baklagiller ( kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur)
- Kuru yemişler
- Yağlı gıdalar ( yağlı balık, yağlı tavuk, yağlı et)
- Bütün sebzeler (patates hariç) - Bütün meyveler (elma, şeftali, ayva hariç) - Listede belirtilmeyen bütün yiyecekler

İshal diyeti - SABAH :
- Açık çay (az şekerli)
- Beyaz salamura peynir (az yağlı)
- Ekmek (kepeksiz)

İshal diyeti - KUŞLUK :
- Tuzlu ayran
- Elma, şeftali, (kabuksuz)

İshal diyeti - ÖĞLE :
- Yayla çorbası (az yağlı)
- Haşlanmış patates

Vitaminler ve Faydaları

A vitamini eksikliği: Kilo alamama, boyun uzamaması, gözyaşının yetersiz salgılanması, gözün parlaklığını yitirerek kuruması, gece görememe ve derinin kuruyarak pullanması A vitamini eksikliğinin yarattığı bazı şikayetlerdendir.

B1 vitamini eksikliği: Büyüme döneminde özellikle sinir sisteminin gelişmesi ve metabolizma için B1 vitaminine ihtiyaç duyulmaktadır. Eksikliğinde kusma, iştahsızlık, huzursuzluk, nefes almada zorluk, kalp çarpıntısı, morarma, kalp yetmezliği, merkezi sinir sistemi bozuklukları, ses kaybı, görme bozuklukları ile beriberi hastalığı yaşanabilir.

B2 vitamini eksikliği: Tek başına bu vitaminin eksiklik belirtilerinin görülmesi nadirdir, genellikle diğer vitaminlerin de eksikliği ile birlikte ortaya çıkar. B2 vitamini eksikliği çocuklarda büyümenin yavaşlaması, kilo kaybı, canlılıkta azalma ve sindirim sorunları gibi durumları da beraberinde getirir.

B3 vitamini eksikliği: Kolay yorulma, sinirlenme, iştahsızlık, hazımsızlık, bulantı, kusma ve ishal, dilde yanma hissi, kızarma, diş eti hassasiyeti, ağız kokusu, deride ışığa karşı hassasiyet, cildin sertleşmesi, huzursuzluk, uykusuzluk, baş ağrısı ile başlayan, ellerde titreme, artan endişe, korku, kaygı duyguları ile devam edip psikoz tablosuna kadar giden sinir sistemi şikayetleri ortaya çıkar.

Adet Kanamalarını Düzenleyici Bitkisel Kürler

1.tarif
50 gr.yumurta kabuğu dövülüp hafif tavada kavrulur.
50 gr. Havlucan tozu
50 gr. Kardeş kanı
1 kg. bala karıştırılır. 3 öğün aç karnına yenir veya süte karıştırılıp içilir.

2. tarif
1 fincan tuzsuz tereyağı
1 fincan bal
Karıştırılıp ılık olarak aç veya tok karnına şurup gibi 1-2 yemek kaşığı veya 1 fincan içilir.

3.tarif
100 gr. Demir Hindi
500 gr. Suda eritilir.
1 çay bardağı aç karnına içilir.

4.tarif
Bol kestane çiğ veya pişirilerek yenir.

5.tarif
100 gr. Çörekotu dövülür.
1 kg. bala karıştırılıp 3 öğün 1 yemek kaşığı aç karnına yenir..

Adet Düzensizliği İçin Şifalı Bitkiler

1. tarif

Civan perçemi,Baldırıkara, Altun ot, kırk kilit otu, maydanoz yaprağı , adaçayı, papatya, gülhatmi, hayıt yaprağı ve çiçeği, boy otu, ısırgan yaprağı, menekşe kökü çiçeği ve dalları, lahana, rezene, mine çiçeği, tere otu yaprağı, gül yaprağı, pelin otu, yarpuz, aynı sefa yaprakları ve çiçeği, ardıç meyvesi.

Bu bitkiler ayrı ayrı veya karıştırılarak kullanılırlar;

2 çorba kaşığı karışım

1 lt. suya konur, 2-3 dakika kaynatılıp 10-15 dakika demlendirilir. Aç karnına 3 öğün 1-2 bardak günlük ve taze olarak içilir.

NOT : Adetli iken içilmemesi gerekir.

Malnütrisyon (Kötü Beslenme) Nedir?

Malnütrisyon Nedir?

Malnütrisyon; insan vücudunun büyüme, gelişme ve özel bazı fonksiyonları yerine getirebilmesi için gereksinim duyduğu ile sağlanabilen besin ve enerji arasındaki hücresel dengesizliktir.

Yetersiz gıda alımı ve özellikle artan ihtiyaç vücut depolarında azalmaya, böylece aminoasit, protein ve enerji eksikliğine yol açmaktadır. Bunların sonucu olarak kan ve dokularda metabolik değişiklikler ortaya çıkmakta, sonuçta artan katabolizma ve azalan anabolik aktivite dolayısıyla doku proteinleri azalmaktadır. Vücut gelişimi ve kompozisyonu bozulur, bu şekilde gelişen malnütrisyon sonuçta morbidite ve mortaliteyi arttırmaktadır.

Malnütrisyonun Nedenleri

Medikal Faktörler

l İştahsızlık
l Eksik dişler, diğer oral problemler ve disfaji
l Tat ve koku duyusunun kaybı
l Solunum problemleri (Amfizem)
l Gastrointestinal problemler (malabsorbsiyon)

Sağlıklı beslenme ve obezite (şişmanlık)

Beslenme sağlığımızı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitemizi yükseltmek için vücudumuzun gereksinimi olan besinleri yeterli miktarda ve uygun zamanlarda almak için yapmamız gereken bilinçli bir eylemdir. Sağlığımızın korunmasında ve hastalıkların önlenmesinde yeterli ve dengeli beslenme çok önemlidir.

Besin gıdaların içinde bulunan, bireyin yaşamını sürdürmek, büyümek, iş yapmak gibi tüm faaliyetlerini gerçekleştirmek için dışarıdan almak zorunda olduğu yapı taşlarına ve enerji kaynaklarına verdiğimiz isimdir.

Başlıca besinler şunlardır:

1. Proteinler: Et, balık, tavuk, yumurta, süt, yoğurt, peynir, mercimek, fasulye

2. Karbonhidratlar: Ekmek, makarna, pirinç, şeker, meyve ve sebzeler

3. Yağlar: Zeytinyağı, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı, tereyağı, margarin

4. Vitaminler: A, B, C, D, folik asit, E vitaminleri gibi

5. Mineraller: Kalsiyum, fosfor, demir

6. Su

Besin zehirlenmesi nedir?

Son 72 saat içinde, bir mikroorganizma veya toksini ile bulaşmış bir besinin tüketiminin ardından ishal, bulantı, kusma, karın ağrıları, karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgilendiren bulguların ortaya çıktığı bir hastalık tablosudur.

Besin zehirlenmeleri tüm dünyada yaygın, önemli bir halk sağlığı sorunudur. Çoğunlukla hafif seyirli ve kendini sınırlayan hastalıklardır. Ancak besin zehirlenmesine yol açan etken ve konakla ilişkili faktörler hastalığın zaman zaman daha ağır seyirli ve hatta ölümcül seyretmesine yol açabilmektedir. Son yıllarda özellikle hamburger, biftek ve çiğ süt tüketimi ile ilişkili salgınlara yol açan ve toksin yapımı ile böbrek yetmezliği, kanlı ishal ve kanama gibi bulgulara yol açan bir bakteri (E.coli 0 157:H7) örneğinde veya besin yolu ile bulaşan tifo ve paratifo bakterileri örneğinde olduğu gibi. Ayrıca, zaten vücutlarında sıvı eksiği olanlar, bebekler ve yaşlılar gibi uç yaşlardaki kişiler, beslenme bozukluğu olan kişilerde gelişen tablonun ağır veya ölümcül olma riski vardır.

Besin zehirlenmeleri çoğunlukla birden fazla kişiyi ilgilendirir. Bazen tek tek olgular, bazen yerel salgınlar (işyerleri, hastaneler, lokantalar), bazen de daha büyük çaplı salgınlar şeklinde görülebilir.

İyot Yetersizliği Hastalıkları ve Tuzun İyotlanması Programı

İyot neden önemlidir?

İyot, insan vücudunda çok az miktarda bulunan normal büyüme ve gelişme için gerekli bir eser elementtir. 1811 yılında deniz yosunları ile yapılan deneyler sırasında bulunmuştur. İyot vücuda; besinler, su ve deniz ürünleri tüketimi ile alınır. İnsan vücudunda beyin ve sinir sisteminin normal büyüme ve gelişmesi ile vücut ısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarından tetraiyodotironin (T4, tiroksin) ve triiyodotironin (T3) yapımında kullanılmaktadır. Normal şartlarda vücudumuzda 15-20 mg iyot bulunmaktadır.

İyot yetersizliği neden sık görülen bir sorundur?

Yeryüzünde bulunan iyodun büyük bir bölümü buzul, kar ve yağmurlarla toprağın yüzeyinden alınarak rüzgar, ırmaklar ve sellerle okyanus ve denizlere taşınmakta ve buralarda buharlaşarak yağmur ile birlikte tekrar toprağa dönmektedir. Bunun bir sonucu olarak özellikle deniz yosunları ve deniz ürünleri iyot açısından iyi kaynaklar arasındadır. Ancak, doğada çok az olması sebebiyle bir ton deniz suyunda bile sadece 50 mg. iyot mevcuttur.

Gıda Alerjisi ve Nedenleri

Gıdalar türlü yollardan kişilere dokunabilir. Gıda alerjisi bu yollardan biridir. Gıda alerjisine neden olan belli başlı yiyecekler arasında yumurta, yerfıstığı ve inek sütü bulunmaktadır. Balık ve susam da ciddi alerjik tepkilere neden olabilir. Gıda alerjisi özellikle bebekleri ve küçük yaştaki çocukları etkiler. Bazı çocuklar okula gidecek yaşa geldiklerinde alerjiyi atlatırlar. Fındık fistık ve balık alerjisi yetişkin yaşta da devam edebilir ve bazen yetişkinler başka başka gıdalara karşı da alerji gösterebilirler.

Gıda alerjisi yaygın mıdır ?

Her yirmi bebekten birinde gıda alerjisi olabilir ve alerjik tepkiler 6-12 ay içinde kendisini gösterir. Bebeklerin çoğunda alerji deride egzema (kuruma ve hassasiyet) yapar. Bebek anne sütüyle besleniyorsa egzema hafıftir.

Gıda alerjisinin belirtileri nelerdir ?

Alerji yapan gıda yenildikten birkaç dakika sonra ağzın etrafında ürtiker, kızarma ve kabarma görülür. Büyük çocuklar ve yetişkinler alerji yapan gıdayı yedikten sonra ağızlarında bir yanma hissi duyarlar ve yediklerini tükürmek isterler.

ANEMİ (KANSIZLIK): Nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi

Kanda kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) bulunur. Bu kan hücrelerinin yapısında oksijenin taşınmasını ve bu hücrelerin kırmızı olmasını sağlayan hemoglobin bulunur. Nefes alırken akciğerdeki oksijen, bu hemoglobinin yapısına bağlanarak taşınır. Bu hemoglobinin kanda bulunması gereken miktarın altında olması sonucu kansızlık (anemi) ortaya çıkar. Bu olması gereken minimum değerler erkekte 13 g/dl, kadında ise 12 g/dl dir. Bunlar dünya sağlık örgütünün belirlediği değerlerdir. 6 yaşa kadarki çocuklarda 11 g/dl, 6-15 yaş arasında ise 12 g/dl'nin altında olması kansızlığın göstergesidir.

Dünyada kadınlarda görülme sıklığı yüzde 30-40, erkeklerde yaklaşık yüzde 20' dir. Bu kansızlıklar arasında en çok görülen demir eksikliği anemisidir. Anemi hastalarının yaklaşık yüzde 90'ında görülür.

DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ

En sık görülen beslenme yetersizliği vücuda yetersiz demir alımıdır. Demir kandaki hemoglobine bağlanır ve oksijenin taşınmasına yardımcıdır. Genelde bebeklik döneminde ortaya çıkan bir durumdur. Dünyada en çok karşılaşılan kansızlık çeşididir. Çocukluk ve ergenlik döneminde de sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır.

Guatr ve Nodül

Guatr nedir ?

Tiroidin genel anlamda büyümesine GUATR adı verilmektedir. Büyüyen bir tiroit dışardan görülebilir veya boynun bir veya iki tarafında şişlik şeklinde hissedilebilir. Bazen de hastalar boyunlarının sıkıldığını ifade ederler. Büyüme; düzgün ( difüz guatr ) ya da yumrulaşmalar şeklinde ( nodüler guatr ) olabilir. Her iki halde de ya guatr normal çalışıyor ( ötiroit guatr ) ya fazla çalışıyor ( hipertiroidik guatr veya toksik guatr ) ya da az çalışıyor olabilir ( hipotiroidik guatr ). Çalışma bozukluğu olan guatrların yarattığı yakınmalara daha sonra değinilecektir. çalışma bozukluğu olmayan düzgün büyümelerde genellikle sorun olmaz., ancak hasta kötü kozmetik görünümden ya da nefes darlığından yakınıyor olabilir.

Nodüllü guatrın önemi nedir ?

Tiroitte gelişen nodül veya nodüller gözle görülebilir veya elle hissedilebilir. Bazen de tesadüfen tetkikler sonucunda ortaya çıkar. Özellikle son yıllarda ultrason, tomografi, manyetik rezonans (MR) gibi tetkik araçlarının yaygın kullanıma girmesiyle elle hissedilemeyen nodüller erken devrelerde saptanabilmektedir. Dolayısıyla tiroidin çalışmasında bozukluk yoksa küçük nodüller bulgu vermeyebilir ve hastanın yakınması olmayabilir. Ancak düzgün büyümede olduğu gibi kötü kozmetik görünüme ve nefes darlığına yol açabilirler. ( Resim ) Bazen nodül veya nodüllerin tiroitten bağımsız olarak kendi başlarına fazla çalışmaları ( otonomi kazanma ) sonucu toksik nodüler guatr denen durum ortaya çıkar.

Kolesterolü Düşürmek İçin Nar Çiçeği Kürü

Malzemeler:
1 su bardağı su
1,5 yemek kaşığı nar çiçeği

Hazırlanışı: 1 su bardağı suyun içine 1,5 yemek kaşığı nar çiçeği koyarak 5 dk. kaynatın. Günde 1 defa için. Her seferinde taze olarak yapılmalıdır.

Bu karışım hem kolesterolü, hem tansiyonu düşürmekte faydalıdır.

Ayrıca ; Enginar ve yeşil mercimek iyi birer kolesterol düşürücü olarak kullanılabilir.

Kronik idrar yolları enfeksiyonları için karnabahar kürü

250 – 300 gram karnabaharı yaklaşık 750 gram kaynayan suya ilave edin. Ağzı kapalı olarak 5-6 dakika hafif ateşte haşlayın.

Haşlanmış karnabaharın suyunun yarısını sabah, diğer yarısını da akşam (aç ya da tok farketmez) için.

Hergün taze olarak hazırlamanız gerekir. Yedi gün müddetle devam ettikten sonra üç gün ara verin.

Üç gün aranın ardından tekrar yedi gün uygulayın ve tekrar üç gün ara verin. Son olarak tekrar yedi gün uygulayın .Bu şekilde kürü tamamlamış olacaksınız.

Karnabahar kürü toplam yirmibir gün süren kürdür (üç günlük aralar hariç).

Burada dikkat etmeniz gereken nokta karnabaharın taze olmasıdır. Pişmiş olan karnabaharı da öğle ya da akşam yemeklerinizde salata olarak tüketebilirsiniz.