Besinler
Beslenmeniz Psikolojinizi Etkiliyor
Beslenme uzmanları, ruh halinize göre hangi halde ne yenilmesi gerektiğini açıkladı. Kimi yiyecekler psikolojimizi bozuyor, kimisi ise sinirlerimizi yatıştırıyor.
Diyet uzmanları, insanların ruh durumu ve beslenmesi arasında büyük ilişki olduğunu belirterek, bazı besinlerin insan ruhunda kötü etki yaratabileceğini, kimisinin de tedavi edeceğini savunuyor.
Bezginlik:
Bu duruma karşı sebze grubu yiyecekler tercih edilmeli. Yediğiniz sebzelerin çiğ olmasına dikkat edin. Yavaş yemeye özen gösterin.
Yorgunluk:
Bezelye ve havuç, yorgunluğa karşı birebir... Taze sıkılmış meyve suları ve evde yapılan meyveli yoğurtlar da yararlı.
Çekingenlik:
Kuru baklagiller ve fosfor açısından zengin besinler önerilir. Bulgur, mercimek ve balık türü yiyecekler de yenmeli.
Besinlerin hazırlanışları hakkında uyarılar
Besinler bazı durumlarda sağlık için zararlı olabilir. Mikroorganizmalarla kirlenen besinlerin yenilmesiyle çeşitli hastalıklar oluşabilir. Mikroorganizmalar, insan ve hayvan vücudu, dışkı, toprak, su, kemirgen ve haşerelerden bulaşır. Besinlerin hazırlanmaları sırasında uygulanması gereken bazı kurallar vardır. Bu kurallar şöyle sıralanabilir:
Toz, toprak ve ilaç kalıntılarından arındırmak için sebze ve meyveleri önce su dolu bir kapta bekletmeli, sonra iyice yıkamalı, Mikroorganizma bulaşmasından kuşkulanılırsa, taze sebzeler 20 dakika klorlu veya sirkeli suda bekletilmeli,
Hastalık yapabilecek şüpheli besinler, özellikle küflenmiş olanlar yenilmemeli, Çiğ yenecek sebze ve meyveler, pişirilecek taze sebzeler ve kuru meyveler, temizlenmiş ve pişmeye hazır tavuk, balık, parça etler ve yumurta iyice yıkanmalı,
Et, tavuk, balık, süt, yumurta ve bunlarla hazırlanmış yemekler 16 - 49 derece arasındaki en tehlikeli bölge veya 5 - 16, 49 - 60 derece arasındaki riskli bölgede asla bırakılmamalı,
Besinler, en tehlikeli derece aralığında 2 saat, tehlikeli derece aralığında ise 4 saatten fazla bekletilmemeli,
Besinlerin Sindirim Süreleri
Yediklerimizi ne kadar süre içinde sindirebildiğimizi bilirsek, spor, uyku gibi herhangi bir faaliyete başlamadan önceki öğünlerimizi daha bilinçli düzenleyebiliriz.
Örneğin uzun bir işe, yürüyüşe veya spor gibi yüksek performans gerektiren bir işe başlamadan bir saat öncesinde bir şeyler yememiz gerekiyorsa, sindirimi bir saat içerisinde tamamlanabilecek besinleri tercih etmeliyiz. Genel bir fikir vermesi açısından besinlerin sindirim süreleri şu şekilde özetlenebilir:
1 saatte sindirilebilenler: Su, çay, kahve, enerji yiyecekleri, sporcular için özel hazırlanmış karbonhidrat konsantreleri.
2 saatte sindirilebilenler: Süt, kakao, yoğurt, et püresi, beyaz ekmek, muz, müsli/corn flakes tarzı kahvaltılık tahıllar, hafif sebze, prinç/pilav, alabalık protein konsantreleri.
3 saatte sindirilebilenler: Siyah ve karışık ekmekler, kek, patates, yumurta, büyükbaş hayvan ve koyun eti, tavuk, sebze, elma.
Sağlığınız İçin Yumurta Yemeyi İhmal Etmeyin
Lezzetli ve besleyici değeri olan yumurtanın, besin değeri açısından anne sütünden sonra geldiğini belirten uzmanlar, yumurtada A, D, E ve B grubu vitaminlerle diğer vitaminlerin önemli oranda bulunduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, yumurta sarısındaki A vitamininin gözün iyi görmesi, kemik gelişimi ve sağlıklı dişler için gerekli olduğunu, vücut hücrelerinin gelişmesine yardım ettiği, solunum ve sindirim sisteminin sağlıklı olmasını ve enfeksiyonlara karşı korunma sağladığına dikkat çektiler.
Yumurtada insanların ihtiyacı olan 13 adet vitamin ve mineralin bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu besinin çok tüketilmesi durumunda özellikle çocuklarda D vitamini eksikliğine bağlı kemik bozukluğunun oluşmayacağını dile getirdi. Uzmanlar, B grubu vitaminlerin bazı besin ögelerinin vücutta enerjiye çevrilmesi için gerekli olduğunu, yumurtanın ise özellikle B2 vitamini açısından zengin olduğunu vurguladı.
İnsan sağlığı için gerekli olan vitamin ve mineralleri içinde barındıran yumurta hakkındaki bazı bilgiler ise şöyle:
- Yumurta kabuğunun yüzeyinde 17 bin adet küçük delik bulunur.
- Buzdolabında bir hafta bekletilmiş yumurta, oda ısısında bir gün bekletilmiş yumurtadan daha tazedir.
Aşırı Fruktoz Tüketimi Sağlığımızı Tehdit Ediyor
Meyvelerin içinde doğal olarak bulunan ve meyve şekeri olarak bilinen fruktoz, son 30 yılda gıda sanayiinin en çok kullandığı tatlandırıcı haline geldi. Doğal yiyeceklerle alımı yararlı olan bu şeker türünün gıda sanayiindeki kullanımı arttıkça, doğal olmayan yollardan fazla tüketiminin zararları tıp dünyasının dikkatini çekmiştir.
Mısırdan elde edilen fruktozdan zengin mısır şurubu (high fructose corn syrup), başta alkolsüz içecekler (meyve suları, asitli içecekler, sodalar vb.) olmak üzere bütün hazır gıdalarda (kek, bisküvi, çikolata, şekerleme, tüm jöle ve benzeri ürünler, hazır ekmekler vb.) yaygın olarak kullanılmaktadır. Ucuz olmasının yanında, karaciğerde diğer şekerlerden farklı işlenmesi gıda üreticilerine ek bazı yararlar getirmektedir. Tüm bu yararlar tüketiciye ise zarar olarak yansımaktadır.
Fruktoz, diğer şekerler gibi doyma hissi oluşturmaz ve fruktozdan zengin tatlı yiyecekler daha çok tüketilebilir. Yemeklerden sonra ortaya çıkan ve doyma hissi sağlayan en önemli iki unsur, kan glukoz ve kan insulin düzeylerinin yükselmesidir. Vücut hücrelerinin temel enerji kaynağı olan kan şekeri (glikoz) düzeylerinin yemeklerden sonra yükselmesi, ardından kan insülin düzeylerinin yükselmesine neden olur ve kan şekeri hücrelerin içine girer. Bu mekanizma insanda doyma hissine neden olur ve daha fazla yemek yenmesini engeller.
Zeka Gelişimine Destek Olan Besinler
Aniden bir fikre ihtiyacınız varsa diyetisyenler kimyon çayı içmenizi öneriyor. Odaklanmak için ceviz, yaratıcılık için zencefil, problem çözmek içinse üzüm suyu tavsiye ediliyor.
Her gün düzenli olarak kahvaltı yapan kişilerin diğerlerine oranla daha başarılı ve verimli oldukları biliniyor.
Yoğun bir güne başlarken; peynir, süt, yumurta gibi protein içeren besinlerden oluşan bir kahvaltı, şekerli çay ve simitten oluşan bir kahvaltıya kıyasla daha iyi sonuç almayı sağlıyor. "Odaklanma" için ceviz, fındık, fıstık gibi sinirleri kuvvetlendiren yiyeceklerin yenmesi öneriliyor.
Uzmanlar yaratıcılığın geliştirilmesi için zencefil yenmesini öneriyor. Kimyonun da içerdiği uçucu yağların bütün sinir sistemini uyardığını söyleyen diyetisyenler "Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir. Çay, bir fincana iki tatlı kaşığı dolusu kimyon eklenerek yapılabilir" önerisinde bulunuyor.
Çilek: İçeriğindeki fisetin maddesi hafıza kaybının etkilerini azaltıp, bunamayı geciktiriyor.
Tahıl: Önemli bir B vitamini kaynağı olan tahıllar, kan şekerini dengeliyor.
Sağlıklı Bünye İçin 7 Harika Besin
Kalbi koruyor
BADEM: Her gün, bir çay fincanın yarısını dolduracak miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin. Omega-3 asitli yağları açısından oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranını yüzde 4.4 oranında düşürüyor. Badem böylece damar tıkanıklıklarını önleyerek, dolaşım sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlıyor; kalbi koruyor.
Diyabeti önlüyor
KAHVE: Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaşlardan sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karşı vücudu koruyor. Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete yakalanma riskini yüzde 35 azaltıyor. Ayrıca ağrı kesici özelliği de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri zayıflatmasını engellemiş olursunuz.
Sinirleri rahatlatıyor
TARÇIN: Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçın bulunan bir tatlı yemeyi unutmayın. Tatlı yemek istemiyorsanız, küçük bir çay kaşığı dolusu tarçını doğrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçın kan şekerini düzenliyor, ayrıca sinir sistemini rahatlatıyor. Öte yandan köri baharatının içinde bulunan Tumerik adlı maddenin eklem iltihabını ve romatizmayı önlediğini unutmayın.
Çocuklarda Sağlıklı Beslenme
Gelişme çağında mutlaka alınması gereken süt, yumurta, et ve tavuk gibi besinler ve yararları üzerinde durulmalı ve bu tür gerekli besinlerin alınmaması halinde vücudun uğrayacağı hasarlara da dikkat çekilmelidir.
Bir ilköğretim öğrencisinin her gün tüketmesi gereken besinler ve miktarları:
Kemikleri, dişleri ve kaslarının gelişimi, yaşına ve ağırlığına göre ideal boy uzunluğuna sahip olabilmesi için 2-3 su bardağı süt veya yoğurt, bir kibrit kutusu büyüklüğünde peynir,
Beyin gelişimi, hastalıklara karşı dirençli olması ve kansızlıktan korunması için 2-3 köfte büyüklüğünde et (tavuk, balık veya hindi), haftada 3-4 kez 1 adet yumurta, haftada 3-4 kez 1 porsiyon kurubaklagil,
Hastalıklara karşı daha güçlü olması, gözlerinin, dişlerinin, cildinin sağlığı ve kabız olmamaları için 5 porsiyon taze sebze veya meyve,
Enerji sağlaması, sinir sisteminin güçlenmesi için 4-6 orta dilimekmek, 1 porsiyon pilav, makarna veya 1 orta dilim börek, 1 kase çorba.
Sağlıklı beslenme ve obezite (şişmanlık)
Beslenme sağlığımızı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitemizi yükseltmek için vücudumuzun gereksinimi olan besinleri yeterli miktarda ve uygun zamanlarda almak için yapmamız gereken bilinçli bir eylemdir. Sağlığımızın korunmasında ve hastalıkların önlenmesinde yeterli ve dengeli beslenme çok önemlidir.
Besin gıdaların içinde bulunan, bireyin yaşamını sürdürmek, büyümek, iş yapmak gibi tüm faaliyetlerini gerçekleştirmek için dışarıdan almak zorunda olduğu yapı taşlarına ve enerji kaynaklarına verdiğimiz isimdir.
Başlıca besinler şunlardır:
1. Proteinler: Et, balık, tavuk, yumurta, süt, yoğurt, peynir, mercimek, fasulye
2. Karbonhidratlar: Ekmek, makarna, pirinç, şeker, meyve ve sebzeler
3. Yağlar: Zeytinyağı, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı, tereyağı, margarin
4. Vitaminler: A, B, C, D, folik asit, E vitaminleri gibi
5. Mineraller: Kalsiyum, fosfor, demir
6. Su
Besinleri Hazırlama İlkeleri
Besinleri hazırlamak için uygulanan işlemler, gıdaların besleyici değerini arttırır ya da azaltabilir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir. Besinleri hazırlamada bu kurallara uymanın, yeterli ve dengeli beslenmenize katkısı olacağını unutmayınız.
Ekmek, çörek, kurabiye yapmak için hamurun mayalandırılması besleyici değerini arttırır; kabartma tozu, karbonat gibi maddeler ise azaltır.
Mayalandırılmadan yapılan ekmeğin besleyici değeri, mayalı ekmekten daha düşüktür.
En besleyici ekmek, dış kepeği biraz ayrılmış; fakat özü ve iç kepeği ayrılmamış undan, iyice mayalandırılarak yapılan ekmektir.
Tarhana güneşte kurutulursa vitamin değeri azalır. Bu nedenle gölgede ve üstü örtülü olarak kurutulmalıdır.
Süt ve yoğurt, aydınlık yerde ve güneşte bekletilirse vitaminleri kaybolur.
Yeşil ve sarı sebzelerden yapılan salatalar, limon ya da sirke eklendikten sonra bekletilirse A ve C vitamin değeri azalır. Bu nedenle salatalara limon ve sirkenin servis yapılmadan hemen önce eklenmesi uygun olur.
Besin zehirlenmesi nedir?
Son 72 saat içinde, bir mikroorganizma veya toksini ile bulaşmış bir besinin tüketiminin ardından ishal, bulantı, kusma, karın ağrıları, karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgilendiren bulguların ortaya çıktığı bir hastalık tablosudur.
Besin zehirlenmeleri tüm dünyada yaygın, önemli bir halk sağlığı sorunudur. Çoğunlukla hafif seyirli ve kendini sınırlayan hastalıklardır. Ancak besin zehirlenmesine yol açan etken ve konakla ilişkili faktörler hastalığın zaman zaman daha ağır seyirli ve hatta ölümcül seyretmesine yol açabilmektedir. Son yıllarda özellikle hamburger, biftek ve çiğ süt tüketimi ile ilişkili salgınlara yol açan ve toksin yapımı ile böbrek yetmezliği, kanlı ishal ve kanama gibi bulgulara yol açan bir bakteri (E.coli 0 157:H7) örneğinde veya besin yolu ile bulaşan tifo ve paratifo bakterileri örneğinde olduğu gibi. Ayrıca, zaten vücutlarında sıvı eksiği olanlar, bebekler ve yaşlılar gibi uç yaşlardaki kişiler, beslenme bozukluğu olan kişilerde gelişen tablonun ağır veya ölümcül olma riski vardır.
Besin zehirlenmeleri çoğunlukla birden fazla kişiyi ilgilendirir. Bazen tek tek olgular, bazen yerel salgınlar (işyerleri, hastaneler, lokantalar), bazen de daha büyük çaplı salgınlar şeklinde görülebilir.
Gıda Alerjisi ve Nedenleri
Gıdalar türlü yollardan kişilere dokunabilir. Gıda alerjisi bu yollardan biridir. Gıda alerjisine neden olan belli başlı yiyecekler arasında yumurta, yerfıstığı ve inek sütü bulunmaktadır. Balık ve susam da ciddi alerjik tepkilere neden olabilir. Gıda alerjisi özellikle bebekleri ve küçük yaştaki çocukları etkiler. Bazı çocuklar okula gidecek yaşa geldiklerinde alerjiyi atlatırlar. Fındık fistık ve balık alerjisi yetişkin yaşta da devam edebilir ve bazen yetişkinler başka başka gıdalara karşı da alerji gösterebilirler.
Gıda alerjisi yaygın mıdır ?
Her yirmi bebekten birinde gıda alerjisi olabilir ve alerjik tepkiler 6-12 ay içinde kendisini gösterir. Bebeklerin çoğunda alerji deride egzema (kuruma ve hassasiyet) yapar. Bebek anne sütüyle besleniyorsa egzema hafıftir.
Gıda alerjisinin belirtileri nelerdir ?
Alerji yapan gıda yenildikten birkaç dakika sonra ağzın etrafında ürtiker, kızarma ve kabarma görülür. Büyük çocuklar ve yetişkinler alerji yapan gıdayı yedikten sonra ağızlarında bir yanma hissi duyarlar ve yediklerini tükürmek isterler.
ANEMİ (KANSIZLIK): Nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi
Kanda kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar) bulunur. Bu kan hücrelerinin yapısında oksijenin taşınmasını ve bu hücrelerin kırmızı olmasını sağlayan hemoglobin bulunur. Nefes alırken akciğerdeki oksijen, bu hemoglobinin yapısına bağlanarak taşınır. Bu hemoglobinin kanda bulunması gereken miktarın altında olması sonucu kansızlık (anemi) ortaya çıkar. Bu olması gereken minimum değerler erkekte 13 g/dl, kadında ise 12 g/dl dir. Bunlar dünya sağlık örgütünün belirlediği değerlerdir. 6 yaşa kadarki çocuklarda 11 g/dl, 6-15 yaş arasında ise 12 g/dl'nin altında olması kansızlığın göstergesidir.
Dünyada kadınlarda görülme sıklığı yüzde 30-40, erkeklerde yaklaşık yüzde 20' dir. Bu kansızlıklar arasında en çok görülen demir eksikliği anemisidir. Anemi hastalarının yaklaşık yüzde 90'ında görülür.
DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ
En sık görülen beslenme yetersizliği vücuda yetersiz demir alımıdır. Demir kandaki hemoglobine bağlanır ve oksijenin taşınmasına yardımcıdır. Genelde bebeklik döneminde ortaya çıkan bir durumdur. Dünyada en çok karşılaşılan kansızlık çeşididir. Çocukluk ve ergenlik döneminde de sık karşılaşılan bir rahatsızlıktır.
Bu Besinler Mutluluk Veriyor
İçinde Endorphin bulunan besinlerin insanı mutlu ettiğini belirten bilim adamları, bu maddeyi en çok barındıran besinleri açıkladılar.
Çilek: C vitamini deposu olan çilek, önde gelen afrodizyaklar arasında yer alır. Çilek bütün salgı bezlerini çalıştırarak vücuda gençlik ve kuvvet kazandırır. Yüksek tansiyonu düşürür, damarları temizler. Kansere karşı korur, böbrekte kum ve taş oluşmasını önler.
Muz: Kokusuyla bile mutluluk taşıyan tam bir Endorphin deposudur. Kendinizi, güçsüz ve sinirli mi hissediyorsunuz, hemen bir muz yiyin. Kalsiyum ve magnezyum içeren bu meyve strese karşı bire bir. Sinir hastalığı olanlar için her gün yemek arası saatlerde tüketilmesi gereken bir besindir.
Vücudunuz alarm veriyor!
Uzmanlar vücudunuzdaki her organın aslında hastalanmadan önce size işaretler verdiğini söylüyor. Önemli olan ise bu işaretlerin ne anlama geldiğini bilmek.
Gözler
Katarakt gözlerde en sık görülen hastalıklardan biridir ve yaş ilerledikçe körlüğe yol açabilir.
Yapmanız gerekenler
Sebze ve meyve
Renkli sebze ve meyvelerden yemenizde yarar vardır;çünkü bu besinler, gözlerde oluşan hasarı gideren lütein ve zeaxanthin isimli iki antioksidan maddeye sahiptir. Özellikle de katarakt ve göz bozukluğuna karşı koruyucu olan bu maddeler mısır ve portakalda bulunur.Düzenli olarak göz kontrolüne gitmeli ve gözünüze toz kaçmasını önlemelisiniz.