Şişmanlık

Enerji versin ama şişmanlatmasın!

Dünya Sağlık Örgütü’nün salgın hastalık olarak nitelendirdiği obezite tüm dünyayı tehdit ediyor. Uzmanlar ise beslenmenin amiral gemisi kabul edilen kahvaltıda enerji veren ama yüksek kalori içermeyen beslenme tarzına dikkat çekiyor.

Obezite küresel boyutta, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde her geçen çığ gibi büyüyen bir sorun. Dünya Sağlık Örgütü’nün çalışmalarına göre 2015’de dünyada obez insan sayısı 700 milyonu, fazla kilolu insan sayısı ise 2.3 milyarı bulacak.

Türkiye'deki rakamlar da hiç iç açıcı değil. Zira Sağlık Bakanlığı’nın araştırmaları ülkemizde de obezite görülme sıklığının gün geçtikçe arttığını gösteriyor. Bakanlığın çalışmasına göre, erkeklerde obezite görülme sıklığı yüzde 21.2, kadınlarda ise yüzde 41.5.

Obezitenin dünyada yarattığı ürkütücü tabloya dikkat çeken Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) İnsan Beslenmesi Merkezi Obezite Programı’ndan Dr. Luigi Gratton, obeziteyle mücadele için fiziksel aktivite kadar besinlerdeki kalori miktarının da büyük önem taşıdığını söyledi ve kahvaltıda tüketilen besinlere dikkat çekti.

Şişmanlamak İçin Şifalı Bitkiler

1. tarif
100 gr. havlucan
1 lt. suda kaynatılarak suyu aç karnına içilir

2. tarif
Kenevir kavurga yapılıp yenir. 200 gr. dövülüp 1 kg. bala karıştırılarak bol miktarda
yenir.

3. tarif
Pelin otu, tarhun, şerbetçi otu, turunç kabuğu karıştırılıp, kaynatılarak aç ve tok karnına
balla birlikte içilir.

4. tarif
100 gr.polen
100 gr. arı sütü
100 gr. çemen
100 gr. havlucan
100 gr. kenevir tohumu dövülüp 2 kg. bala karıştırılarak bol miktarda yenir.Üzüm suyu ile karıştırılarak içilir.

Şişmanlık tarihe mi karışıyor?

Bilim adamları buldukları yeni bir enzim sayesinde şişmanlığın önüne geçiyor. Yeni bir araştırma, beyindeki bir enzimin azalmasının iştahı kestiği, enerji verdiği ve kilosunu kontrol altına almaya çalışan insanlara yardımcı olduğunu gösteriyor.

VÜCUT KİMYASALI

Journal of Clinical Investigation isimli dergide yayınlanan çalışmada, prolilkarboksipeptidaz isimli enzim, açlığı azaltan vücut kimyasalı olan alfa melanosit uyarıcı hormonu (alfa-MSH) düzenliyor. Eğer PRCP enzimi engellenirse, alfa-MHS seviyesi yüksek kalıyor ve iştahı frenliyor.

ENERJİ SEVİYELERİ

Yale Üniversitesi'nden araştırmacılar, farelerde PRCP'yi engellediklerinde, kemirgenlerin kilo verdiğini, enerji seviyeleri korunduğunu ve tip 2 diyabet hastalığının gelişme riskinin azaldığını gördüler.

DAHA AZ KİLO ARTIŞI

Vücut Yağ Oranı ve Önemi

Vücut Yağ Oranı Nedir?

Sadece ağırlığımızı bilip, boyumuz ile orantı kurmamız şişmanlığımız (vücut yağı) ve sağlığımız hakkında bize yeterli bilgi vermeyecektir, önemli olan yağ - kas oranımız arasındaki uyumdur. İç organlarımızdaki yağlar klasik basküllerle ölçülememektedir. Bu nedenle yağ ölçüm cihazları geliştirilmiştir. BIA (Bioelectrical Impedance Analysis) tekniği ile ölçüm yapmakta olan bu yağ ölçüm cihazlarının güvenilirliği bir çok Tıp Uzmanı ve Sağlık Kurumu tarafından onaylanmıştır.

Vücut Yağ Oranı Niçin Önemlidir?

Aktif ve sağlıklı kalabilmemiz için vücudumuzun belli oranlarda yağa ihtiyacı vardır. Yağlar; eklemlerimizin desteklenmesi, organlarımızın korunması, vücut ısımızın kontrolü, açlık halinde enerji rezervi gibi görevler üstlenmektedir. Bunun için de vücudumuzda gerekli olan yağ miktarına bilinçli olarak karar verebilmekteyiz.

Diyet yaparak kilo kaybederiz, fakat yine de sağlıklı olamayabiliriz; çünkü ilk haftalarda kaybedilen yağ değil vücuttaki “su” miktarındaki bir kayıptır, bunun için verdiğimiz kiloları hemen geri alırız. Vücut sağlığımızı ölçebilmek için ihtiyaç duyacağımız bilgileri yağ ölçüm cihazlarından öğrenerek vücut yağ oranımızı kontrol altında tutabilir, böylece kendimizi daha iyi hisseder, güzelleşir ve en önemlisi sağlıklı yaşayabiliriz.

Obezler Zihin Eğitimi İle Zayıflatılacak

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Alper Cihan, obezite merkezinde bilişsel davranış tedavisi ile hastalara ''kendilerine hükmetmeleri'' yönünde eğitim vereceklerini bildirdi.

Doç. Dr. Cihan yaptığı yazılı açıklamada, obezlerin büyük çoğunluğunun ''sosyal obez'' olduğunu belirterek, sosyal obezitenin, herhangi bir hastalığı olmadan şişmanlamaya karşılık geldiğini belirtti.

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kurdukları Obezite Merkezi'nde bir ilke imza atacaklarını ifade eden Cihan, merkezde öncelikle obez kişinin beden analizi ve fiziksel muayenesinin yapılacağını, hangi gruba dahil olduğunun belirleneceğini, bu tetkiklerle kişilerin obezliği ve derecesinin ölçüleceğini kaydetti.

Alper Cihan, dahiliye, endokrin psikiyatrı ve cerrahi muayenelerden geçecek kişinin organik bir hastalığı varsa önce o hastalığın tedavi edileceğini dile getirerek, yüzde 85 grubuna giren sosyal obezlerin, alışkanlık durumunun tespit edilmesi için 10 günlük beslenme ve davranış haritasının çıkarılacağını, sonra tedavi sürecinin başlayacağını bildirdi.

Diyet Yapacak Olanlara Öneriler

Obezite: Bedenin yağı kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu, boya göre ağırlığın arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Hastalığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörler değişik oranlarda rol oynar. Şişmanlığın tanısında kullanılan en pratik yöntem Beden Kitle Endeksi (BKI)'dir.

. Beden Ağırlığı (kg)
BKI= ----------------------------formülüyle hesaplanır.
. Boy (m)2



BKI

18.5 kg/m2 . Zayıf

18.5-24.9 kg/m2 . Normal (sağlıklı)

25-29.9 kg/m2 . Fazla Kilolu

30-39.9 kg/m2 . Obez

40 kg/m2 üstü . Morbid Obez



Bedenin yağ dağılımını belirlemede bel çevresinin, kalça çevresine oranı kriter olarak alınır. Bel/kalça oranı kadınlarda 0.8'I, erkeklerde, 1'I aşmamalıdır. Bel çevresi ölçümü: Kadın 88 cm. Ve üstü ise obezite riskinin artığı görülür.

Obezite Risk Faktörleri

- Fiziksel aktivitede azalma
- Beslenme alışkanlıkları
- Yaş
- Cinsiyet (kadın)

Obezite (Şişmanlık) Nedir? Şişmanlığın Nedenleri



Obezite - Şişmanlık vücutta yağların normalden fazla olması anlamına gelen bir hastalıktır. Bu durumda yağ dokusunun oranı diğer dokulara göre artmıştır. Bedendeki toplam yağ kadar, yağın dağılımı da önemlidir. Şişmanlık vücutta yağların toplandığı bölgeye göre sınıflandırılabilir:

1.Generalize şişmanlık
2.Üst taraf şişmanlığı
3.Alt taraf şişmanlığı

Generalize Şişmanlık : Dengeli bir şişmanlıktır. Vücudun her tarafı kiloludur. Erkeklerde ve hanımlarda aynı oranlarda görülen bir tip şişmanlıktır. Generalize şişmanlık akupunktur tedavisine iyi cevap verir. Eğer hastanın selülit problemi de varsa mezoterapi yöntemi de akupunkturla kombine edebilir. Bu tip şişmanlarda kanda ki kolesterol düzeyine bakmakta fayda vardır. Kanda ki kolesterol düzeyi yüksek bulunursa ona göre uygun özel kolesterol düşürücü bir diyet listesi verilmelidir.

Üst Taraf Şişmanlığı : Göbek, göğüs ve kollarda yağlanma ile kendini gösteren şişmanlık tipidir .Bacaklar normaldir ve kalçalar dardır. Erkeklerde bu tip şişmanlık oldukça sıktır. Genetik sebeplerin dışında bazı hormonal sebepler de üst taraf şişmanlığa yol açabilir.

Şişman mıyım?

Vücut Kütle İndeksi (BMI)

Günümüzde şişmanlığın ölçümü için kullanılan iki yöntem vardır.

1- Şişmanlık veya zayıflık ölçütü olarak kullanılan en güvenli yöntemlerden birisi Body Mass İndex(Vücut-Kütle İndexi)ölçümü. Bu index şu formülle ölçülüyor:

BMİ=Ağırlık(kg)/Boyun Karesi(metre)



2- Bel Çevresi Ölçümü: Erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm üzeri riskli görülmektedir.

Beden kitle indeksi ve bel çevresi ölçümü artıkça, ortaya çıkacak tıbbi sorunların en önemlileri şunlardır:

– Kalp-damar hastalıkları

– Şeker hastalığı(tip 2)

– Hipertansiyon

– Safra taşları oluşumu

– Karaciğer yağlanması

– Uyku ve solunum problemleri

– Eklemlerde dejeneratif değişiklikler:özellikle bel,kalça,diz gibi vücut yükünü taşıyan eklemlerde kireçlenme.

Sağlıklı beslenme ve obezite (şişmanlık)

Beslenme sağlığımızı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitemizi yükseltmek için vücudumuzun gereksinimi olan besinleri yeterli miktarda ve uygun zamanlarda almak için yapmamız gereken bilinçli bir eylemdir. Sağlığımızın korunmasında ve hastalıkların önlenmesinde yeterli ve dengeli beslenme çok önemlidir.

Besin gıdaların içinde bulunan, bireyin yaşamını sürdürmek, büyümek, iş yapmak gibi tüm faaliyetlerini gerçekleştirmek için dışarıdan almak zorunda olduğu yapı taşlarına ve enerji kaynaklarına verdiğimiz isimdir.

Başlıca besinler şunlardır:


1. Proteinler: Et, balık, tavuk, yumurta, süt, yoğurt, peynir, mercimek, fasulye


2. Karbonhidratlar: Ekmek, makarna, pirinç, şeker, meyve ve sebzeler


3. Yağlar: Zeytinyağı, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı, tereyağı, margarin


4. Vitaminler: A, B, C, D, folik asit, E vitaminleri gibi


5. Mineraller: Kalsiyum, fosfor, demir


6. Su

Şişmanlar Daha Çabuk Kansere Yakalanıyor

Oxford Üniversitesi araştırmacıları, orta yaş ve üzerindeki binlerce kadının kansere yakalanmasının ardındaki en önemli etkenin aşırı kilolar olduğunu öne sürdü.

İngiltere’de yapılan benzerleri arasındaki en kapsamlı araştırmasında, ülkede 50-60’lı yaşlardaki kadınlarda tespit edilen yılda 6 bin yeni kanser vakasının obeziteden kaynaklandığını belirten Oxford Üniversitesi araştırmacıları, özellikle rahim ve gırtlak kanserlerinin yarısının kiloyla ilişkili bulunduğunu iddia etti.

Bir milyondan fazla kadın üzerinde yapıldığı belirtilen araştırmanın sonuçları, ayrıca aşırı şişmanlığın kadınlarda lösemi, pankreas, yumurtalık, böbrek, meme ve bağırsak kanserleriyle multiple myeloma ve non-Hodgkin’s lenfoma gibi kanser türlerine yakalanma riskini artırdığını da ortaya koydu.

Makarna şişmanlatmıyor!

Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Ergin Erzurumlu, yaptığı açıklamada, makarnanın, vitamin ve mineraller bakımından çok zengin ve yararlı bir besin kaynağı olduğunu söyledi.

Makarnanın A, B1, B2 vitaminleri ile demir, kalsiyum, fosfor, potasyum ve protein yönünden de çok zengin bir gıda olduğunu belirten Erzurumlu, makarnadaki yağ ve sodyum oranının da çok düşük olduğunu ve kolesterol riskinin bulunmadığını vurguladı.

Çocukluk çağı şişmanlığı

Çocukluk çağı şişmanlığı; vücutta aşırı yağ depolanması ile ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olan enerji metabolizması bozukluğudur.

ÇOCUKLUK ÇAĞI ŞİŞMANLIĞININ GÖRÜLME SIKLIĞI NEDİR?

William H. Dietz ve arkadaşlarının 2004 yılında yaptığı çok kapsamlı bir çalışmada 10 yaşında kız ve erkek çocukların şişmanlık sıklıkları değerlendirildiğinde İtalya’da % 29, Japonya’da % 28, Singapur’da % 26, Almanya’da % 23, Macaristan’da % 21, Hong Kong’da % 20, İngiltere’de % 10 sıklıkta görüldüğü belirlenmiştir. Ergenlik döneminde ise 15 yaş kız ve erkeklere bakıldığında Tayvan’da % 31, İtalya’da % 23, Japonya’da % 20, Hollanda’da % 6 sıklıkta şişmanlık görülmektedir.

Amerika Birleşik Devletlerinde 1963 yılında 6–17 yaş arası çocuklarda şişmanlık görülme sıklığı % 4 iken, 1994’de % 10, 2002 yılı verilerinde her 5 çocuktan en az ikisi şişman olarak bildirilmektedir.

Kolesterol niye yükselir?

Kanda kolesterol düzeyini etkileyen çok sayıda faktör vardır. Bu faktörlerin bazıları önlenebilir niteliktedir. Bunlardan bazıları:

1. Kalıtımsal faktörler
2. Yediğiniz gıdalar
3. Şişmanlık
4. Stres gibi faktörler kolesterolü ve kötü huylu kolesterolü yükseltir.

Düzenli egzersiz iyi huylu kolesterolü yükseltir ve kötü huylu kolesterolü azaltır. 60-65 yaşa kadar yaşla birlikte kolesterol düzeyi artar. Kadınlarda menopozdan sonra kolesterol düzeyi artar. Kolesterol yükselmesine yol açan hastalıklar Bazı hastalıklarda kolesterol düzeyi yükselir. Bu hastalıkları ikiye ayırarak incelemek mümkündür:

Şişmanlık gerçekten bir sorun mudur?

Dünya Sağlık Örgütünün 1997 yılı verilerine göre dünya nüfusunun % 25’inin VKİ’i 30’dan fazla, yani şişmandır. % 25’i ise balık eti veya topludur. % 25’lik kısmı şu anda şişman değil ancak genetik olarak şişmanlığa yatkın durumdadır. Sadece % 25’i ne şu anda ne de gelecekte şişman olmayacak grubu oluşturur. Görüldüğü gibi dünya nüfusunun % 75’i bu sorunla ya baş başadır ya da hastalık için adaydır. Son on yıl içinde dünya üzerindeki hemen bütün ülkelerde şişmanlıkta belirgin bir artış olmuştur.

Şişmanlık Nedenleri

Şişmanlığın artışına neden olan etkenler arasında yaşlılık, beslenme alışkanlığının hazır yiyecek türüne kayması ve ayaküstü yenilen tost, sandviç, hamburger, piza, patates kızartması gibi yiyeceklerin fazla tüketilmeye başlanması, kadınlarda çok doğum yapma, daha az hareketli bir yaşam, sanayileşmiş bir toplumda yaşama, evlilik, alkol tüketimindeki artış ve en önemli nedenlerden biri olarak genetik sayılabilir.

Şişmanlık (Obezite) ve Tedavisi

Şişmanlık (obezite); vücut yağ miktarının sağlığı bozacak düzeyde artmasıdır. Enerji alımının enerji tüketiminden daha fazla olduğu durumlarda ortaya çıkar. Şişmanlık sadece estetik açıdan değil bazı hastalıkların ortaya çıkışını kolaylaştırması, yaşam süresini olumsuz yönde etkilemesi gibi nedenlerle önemli bir sağlık sorunudur.

Şişmanlık; kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, solunum rahatsızlıkları, eklem hastalıkları, safra kesesi hastalıkları ve bazı kanser türleri ile ilişkisi olan, insan yaşamını kısaltan ve yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır.

Şişman kişilerin zayıflamak için gösterdikleri çabalar çoğunlukla sonuçsuz kalmakta ve verilen kiloların zaman içinde geri alındığı gözlenmektedir. Genellikle şişmanlamak kolay, zayıflamaksa güçtür. Bu nedenle şişmanlığın tedavisinden önce, önlenmesi doğrudur. Şişmanlığın önlenmesinde en önemli kural, küçük yaştan itibaren yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması ve enerji dengesine uygun bir beslenme alışkanlığının kazandırılmasıdır.