Gida

Dört Temel Gıda Grubu

1950'lerde dört temel gıda grubu kavramı geliştirildi. Amaç insanlara dengeli, sağlıklı bir diyetin temelini oluşturmak için uygun türleri ve miktarları seçmelerine yardımcı olmaktı. Bu gruplar şunlardır:

· Süt ve süt ürünleri
· Et, balık ve kümes hayvanları
· Sebze ve meyvelar
· Tahıllar (ekmek ve hububat gibi) Kalori tüketimini arttırmak isteyen insanlar için beşinci bir grup da vardır. Bu grup yağlar, şekerler ve alkolden oluşur.

En Yararlı 5 Meyve

Karpuz: Tam bir C vitamini deposudur. Ayrıca karotenoid (beta-karotenin de üyesi olduğu, bitki ve hayvanlarda bulunan yeşil ve sarı pigmentler ki hastalıklara karşı etkili oldukları biliniyor.) ve yüksek miktarda lif içeren karpuzun kalorisi de düşüktür.

Papaya: Bizim pek tanımadığımız tropikal bir meyve olan papaya da yüksek miktarda C vitamini, karotenoid, lif ve potasyum içerir.

Etler

Et grubu, tüm etleri, kümes hayvanlarını ve balıkları ve ayrıca bazı bitkisel gıdaları içerir, Bu grup vücut dokularının oluşumu ve korunmasında önemli olan biyolojik kaliteye sahip protein açısından zengindir. Bu gruptaki gıdalar bazı vitaminler ve mineraller açısından da zengindir. Her gün en az 120 ilâ 180 gram et ya da dengi bir ürün yiyin.

Gıdaların Etiketlenmesi

Bugün, şarküterilerde diyetlerini değiştirmek isteyen insanlar için pazarlanan, giderek artan sayıda hazır gıda sergilenmektedir. Bu tür gıdalar diyetlerinde kalorileri, şekeri, tuzu ve yağı azaltmak isteyen insanların arzularını karşılamaya yöneliktir. Bu gıdaların etiketleri genellikle doğrudan tüketicinin kaygılarına hitap etmektedir. Ancak kullanılan terimler her zaman açık değildir ve zaman zaman yanıltıcı olabilmektedir.

Çeşitli etiketleme kuralları vardır. Ama yaygın olarak, kullanılan terimlerin tanımları her zaman kolay anlaşılabilir değildir, işte birkaç örnek.

Lifli Besinler

Lifli besinler hakkında bilinmesi gerekenlerin başında, iki grup lifli besin olduğunun bilinmesi gelir: suda eriyen ve erimeyen lifler.

Suda erimeyen lif içeren besinler (kuru erik gibi), dışkının miktarını artırarak, bağırsak faaliyetlerinin düzenlenmesinde son derece fayda sağlarlar. Bu tür suda erimeyen lifler, bitkilerin vücudumuz tarafından sindirilemeyen kısımlarıdır ve kompleks karbonhidratlardan meydana gelirler. Sindirim sisteminin iyi bir şekilde işlemesi için bu tür lifli besinlerin yeterince alınması gerekir.

Menopoz ve Beslenme

Menopoz, kadın hayatının yumurtlama fonksiyonlarının sonlandıktan sonraki doğal bir aşamasıdır ve yaşamlarının üçte biri bu dönemde geçer. Bugün olumsuz etkileri önlenmeye ve tedavi edilmeye çalışılan bir hastalık gibi kabul edilmektedir.

Menopozdaki temel değişiklik kadınlık hormonu olan östrojenin yumurtlamanın durması sonucu azalmasıdır.Böylece kadında ateş basma,terleme,çarpıntı, uykusuzluk,ruhsal sarsıntı, sinirlilik en başta görülen belirtiler arasındadır.

Menopozda östrojen düzeyinde azalma ile kadınların kemiklerinden kalsiyum kaybı ile kemik kaybı hızlanır.Bu nedenle kalsiyum gereksinmesinde artış gözlenir. Kalsiyum pek çok hücresel fonksiyonun yanı sıra kemik yapımında kullanılan temel eleman olup eksikliği kadınlarda osteoporoza neden olur..Buna bağlı olarak sessiz omurga kırıklarıyla bel ağrıları,boyda kısalma ve kamburluk ortaya çıkar.

Okul Öncesi Dönemde Beslenme Eğitimi

Çocuğun kişiliği okulöncesi dönemde şekillenmekte, yetişkinlik çağındaki davranışları üzerinde etkili olacak alışkanlıkların edinilmesi özellikle bu yıllara dayanmaktadır. Aynı şekilde çocuğun bu yaşlarda kazandığı yemek yeme alışkanlığı da hayatının daha sonraki dönemlerini etkileyerek ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarını önlemede temel çözüm yolunu oluşturmaktadır. Yeterli ve dengeli beslenmeme sonucu oluşan sorunların önlenmesi beslenme eğitimi ile sağlanabilmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının temeli çocukluk döneminde atıldığından bu çağlarda verilecek eğitim birey olma yolundaki çocuk için çok önemli olmaktadır.

Sağlıklı yemek yeme takıntısı (Ortoreksiya)

Yeme bozukluğuna işaret eden, Obezite (aşırı şişmanlık), Bulimia (aşırı yeme hastalığı), anoreksiya nervoza (yememe hastalığı) gibi pek çok sorun varken, 'ORTOREKSİYA', sağlıklı yemek yeme takıntısı da artık literatüre eklendi.

Gerek güzellik kavramının ''zayıf kadın-atletik erkek'' kalıbına sıkıştırılması, gerekse diyet kavramının ''sağlıklı beslenme davranışı'' gibi algılanması insanlarda çeşit çeşit yeme bozukluğu yarattı.

Günümüzde bir tarafta vitamin açısından fakir, yağ açısından zengin fast-food tipi beslenme ile aşırı şişmanlamaya (obeziteye) doğru giden bir bozukluk var; öteki tarafta zayıf kalmak için şekersiz, tuzsuz ve yağsız yiyeceklere endeksli bir yaşam. Oysa ikisi de "sağlıklı" değil.

Proteinler

Proteinler kas ve diğer yumuşak dokular ile enzimlerin temel yapıtaşlarıdır. Büyüme ve gelişme, doku yapımı ve onarımı , enfeksiyonlara karşı savaşan bağışıklık hücrelerinin oluşumunda, kan proteini olan hemoglobin ile vücut çalışmasında görev alan enzimler ve hormonların yapımı en başlıca görevleridir. Proteinler enerji sağlamaktadır fakat bu onların temel görevi değildir.

Sağlıklı Beslenme İçin

Yaşamak için beslenmek şart. Bundan tat ve keyif almak da insanı insan yapan özelliklerin başında geliyor. Ancak sağlıklı bir yaşam için, sağlıklı beslenme en önemli koşul. Bunu başarmak da insanın elinde ve hiç zor değil. Yapılması gereken, bir kaç küçük ama önemli noktayı göz ardı etmemek ve sağlıklı bir yaşama doğru ilk adımı atmak.

İşte size bazı ipuçları...

· Besinlerden aldığınız enerji mutlaka dengeli olmalıdır. Bir günde alacağınız enerjinin %50-60’ı karbonhidratlardan (tahıllar), %30’u yağlardan, %10-15’i de proteinlerden (et ve süt ürünleri, kuru baklagiller) karşılanmalıdır.

Sebzeler ve Meyveler

Lahananın bir çeşidi sayılan Karnabahar daha çok Akdeniz Ege, Marmara bölgesinde yetiştirilmektedir. Lahanada yapraklar sebze olarak kullanıldigi halde, karnabaharda yenilen kisim genç çiçek tomurcuklarıdır. Karnabahar daha lezzetli, besince Fosfor, potasyum ve vitaminler bakımından zengindir.

C vitamininden zengin olan karnabahar özellikle dokular için kolejen üretimini sağlar ve demirin emilimini de artırmaktadır.

K Vitamininden zengindir, kemik oluşumuna katkıda bulunarak kemik erimesini önler. Özellikle menapoz sürecinde olan bayanların diyetlerinde yer vermeleri gereken bir sebzedir.

Sebzelerin Yararları

Sebze ve meyveler ne kadar çiğ ve taze yenirse faydaları da o kadar çok oluyor. Eski insanların sağlıklı ve uzun yaşamış olmalarının sebeplerinden biri de, yiyeceklerini çiğ yemiş olmaları. Sebze ve meyveyi az yiyenlerde çeşitli hastalıklar daha çok görülüyor ve bunlar cılız, boysuz, dayanıksız ve kısa ömürlü oluyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD), tüketimde ıspanak salatası başı çekiyor. Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel tadı olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor ve hemoroid rahatsızlığına iyi geliyor.

Hayat Kaynağı: Su

Vücuda enerji vermediği, içinde bazı mineraller dışında besin öğesi bulunmadığı halde, su içmeden 3 gün kadar yaşayabiliriz. Su, yediğimiz gıdalardaki besin öğelerinin çözünüp sindirilmesi ve emilmesi, vücut sıcaklığının ayarlanması ve vücuttan atık maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Yeterince su içilmediği zaman kalsiyum gibi bazı mineraller böbreklerde çökerek böbrek taşına neden olabilir. Sağlık açısından yetişkin bir insanın günde 8-10 bardak su içmesi gereklidir.

Süt ve Süt ürünleri

Süt grubu her türden süt ürünlerinden oluşur. Süt, her tür peynir, yoğurt, dondurma gibi süt ürünleri, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral sağlarlar. Tereyağ dışındaki süt ürünleri kemiklerin büyümesi ve bakımı için önemli bir besleyici olan kalsiyumun olağanüstü kaynaklarıdırlar. Sütte çeşitli oranlarda tam yağlı (%2), kaymağı alınmış ya da kısmen yağı alınmış ( %1) D vitamini vardır, ortalama yetişkin, günde iki bardağa ihtiyaç duyar, süt aynı zamanda temel kalsiyum kaynaklarından biridir.

Plastik kahve pişiricileri çöpe atın

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın elektrik şoku riski bulunduğu gerekçesi ile toplatma kararı aldığı plastik kahve pişiricilerinin, kansere de neden olduğu bildirildi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, vatandaşlara evlerde bulunan cihazların çöpe atılması tavsiyesinde bulundu.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Seraceddin Çom, CİHAN'a yaptığı açıklamada daha çok kahve yapımında kullanılan plastik su ısıtıcılarının, Sağlık Bakanlığı'nın da görüşü alınarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından toplatılmaya başlandığını hatırlattı. Toplatma kararının doğru olduğunu ve desteklediklerini vurgulayan Çom, "Elektirikli plastik su ısıtıcılarında elektrik kaçağı olabiliyor. İnsan sağlığı üzerinde de olmsuz bir çok etkisi var" dedi.