Pankreas

Ben Hasan'ın Pankreasıyım

Hasan! Herhalde bugün beni de tanıdıktan sonra, karın ve göğüs boşluğundaki organlar olarak hepimiz kendimizi sana anlatmış olacağız. Benim diğer organlar gibi göze çok batan bir büyüklüğüm yok; hattâ çoğu zaman fark edilmeyebilirim bile. Karaciğer, kalb ve akciğerlerin yanında belli bile olmam. Ama sakın benim bu mütevazı, sakin ve sessiz duruşuma bakıp da beni küçük görmeye kalkma!. Korkunç gürültülerle tulumba gibi çalışan kalbinin ve lokomotif kazanı gibi ses çıkaran akciğerlerinin o körük seslerine bakıp da, onların benden üstün olduğuna hükmetme! Çünkü bizim hiçbirimizin diğerine üstünlüğü yoktur. Herkes kendi vazifesini yaparak Rabbimize şükretmekle meşguldür. Birimiz olmasa diğerlerimiz de işe yaramaz. Ben; çok küçük, mide ile bağırsak arasında sıkışmış, pembe renkli yağlı bir doku parçası gibi gözükebilirim, ama çok hayatî vazifelerim vardır. Boyumdan ve görünüşümden beklemeyeceğin kadar çok hayatî vazifeye uygun yaratılmışım ve bu işleri aksatmadan yürütmeye çalışıyorum.