Çay

Türk çayının 25 yıl ömrü kaldı

Doğu Karadeniz'e Cumhuriyet ile birlikte dikilmeye başlanan ve ticari ömrü 100 yıl olan çay bitkisi bugün 75 yaşında. Her gün bardak bardak tükettiğimiz, sudan sonra en ucuz içecek olan çay için bir an önce harekete geçilmezse belki de gelecek nesiller bu topraklarda yetişen geleneksel içeceği bizlerden dinleyecekler, ithal çay ya da farklı tatlar tüketmeye mahkum olacaklar. Bu konuda başta büyük üretici firmalar olmak üzere dernek ve ziraat odaları da harekete geçti. Yeni filiz dikimi ile bu yaşlı bitkiyi ayağa kaldırmak için uğraşan çay firmalarının yanında kök budama adı verilen ve 300 yıldır Çin ve Sirilanka'da uygulanan yöntem de alternatif olarak öne sürülüyor, pilot bir alanda uygulanıyor. Amaç artık damak tadı haline gelen Türk çayının genetiğini bozmadan daha uzun yıllar üretimini sürdürebilmek.

Çayın Faydaları

Çaygiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu Çin ve Güneydoğu Asya olan çay, günümüzde tropikal ve astropikal iklimi olan birçok yerde, değişik kültür formlarıyla yetiştirilmektedir. Ülkemizde de Doğu Karadeniz bölgesinde, Rize ve çevresinde çay üretimi başarıyla sürdürülmektedir. Çay, başlıca üç ana doğal türü ve bu türlerden elde edilmiş pek çok melezi olan, bazı türlerinde boyu 20 myi bulan ama sürekli budanarak boyu kısaltılan, böylece ortalama boyu 1,5-3 m. olabilen çokyıllık ağaççıktır. Kısa saplı, almaşık dizili, derimsi yapılı, uzunca ve sivri uçlu, kenarları dişli yaprakları vardır. Çiçekleri beyaz: bazı türlerde hafif sarı ya da pembemsi renkli ve hafif kokuludur. Bitkinin tohumlarını taşıyan meyvesi odunsu yapılı, üç gözlü ve kapsül biçimlidir. Çay bitkisi yılda ortalama 1.500 mm.lik düzenli yağış alan iklime gereksinir. Doğrudan güneş gören asitli, derin, süzek ve özellikle kireçsiz topraklan sever. Tohumuyla ya da gövde çelikleriyle çoğaltılır.

Nane çayı ağrı kesici yerine geçiyor

Bir bardak Brezilya nane çayının, baş ve mide ağrısından ateş ve gribe kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiğini doğrulandı.

Newcastle Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada Brezilya'da birçok hastaya tavsiye edilen hyptis crenata çayını fareler üzerinde denendi Uzmanların Acta Horticulturae dergisinde yayımlanan araştırması, çayın faydalarının yanı sıra nasıl yapılması ve ne kadar tüketilmesi gerektiğini de ortaya çıkarmayı amaçladı.

En yaygın metotla, kuru yaprakların 30 dakika süreyle kaynatılmasıyla yapılan çay, soğuduktan sonra içiliyor ve tadı, bilinen nane tadından çok adaçayının tadına benziyor.

Doktor Beverly Collett, hypties crenata üzerinde daha fazla araştırma yapılması ve içerdiği moleküllerin tespit edilmesi gerektiğini, bitkinin geleceğin ağrı kesicisi olabileceğini söyledi.

Araştırmaya katılan uzmanlardan Graciela Rocha da ilaçların yüzde 50'sinden fazlasında temel maddeyi bitkilerin oluşturduğunu ve insanoğlunun, tarihin başlangıcından bu yana bitkileri rahatsızlıklarını gidermede kullandıklarını hatırlattı.

Sağlıklı Bünye İçin 7 Harika Besin

Kalbi koruyor

BADEM: Her gün, bir çay fincanın yarısını dolduracak miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin. Omega-3 asitli yağları açısından oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranını yüzde 4.4 oranında düşürüyor. Badem böylece damar tıkanıklıklarını önleyerek, dolaşım sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlıyor; kalbi koruyor.

Diyabeti önlüyor

KAHVE: Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaşlardan sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karşı vücudu koruyor. Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete yakalanma riskini yüzde 35 azaltıyor. Ayrıca ağrı kesici özelliği de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri zayıflatmasını engellemiş olursunuz.

Sinirleri rahatlatıyor

TARÇIN: Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçın bulunan bir tatlı yemeyi unutmayın. Tatlı yemek istemiyorsanız, küçük bir çay kaşığı dolusu tarçını doğrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçın kan şekerini düzenliyor, ayrıca sinir sistemini rahatlatıyor. Öte yandan köri baharatının içinde bulunan Tumerik adlı maddenin eklem iltihabını ve romatizmayı önlediğini unutmayın.

Kafein ve Sağlık Üzerine Etkileri

Kafein nedir?

Kafein dünyada en az 63 tür bitkinin meyvesi, tohumu ve yaprağında doğal olarak bulunan bir bileşiktir.

Hangi besinler ve içecekler kafein içerir?

Kafeinin en çok bilinen kaynakları kahve, çay, kolalı içecekler ve çikolatadır. Besinlerdeki kafeinin miktarı besinin hazırlanmasına, üretim yöntemine, besinin tüketildiği miktara göre değişir. Çay ve kahve bitkilerinin çeşitliliği de kafein miktarını etkilemektedir. 220-240 mI’lik bir fincan kahve ile yaklaşık 85 mg, yine 220-240 mI’lik bir fincan çay ile yaklaşık 24 mg, 30 gramlık bir parça çikolatadan ise yaklaşık 8 mg kafein alırız.

Kafein besinlere neden eklenir?

Koka bitkisinin tanesi ve çay yapraklarından oluşturulan besinler ve içeceklerde de biraz kafein vardır. Ayrıca bazı besinlere ve içeceklere de lezzet için kafein katılmaktadır.

Beslenme ve Sağlığımızda Çayın Önemi

Bedenin su gereksinmesinin karşılanmasında içecekler önemli yer tutar. İçecekleri, besin değeri olanlar (süt, ayran, meyve suları), çay, kahve ve kakao, kolalı ve kolasız gazozlar, toz içecekler, alkollü içkiler ve bazı bitki çiçek, yaprak ve tohumlarından sağlanan, adaçayı, ıhlamur, nane, kuşburnu gibi içecek maddeleri şeklinde gruplandırabiliriz. Bunların içerisinde tüketimi en fazla olanlar sırasıyla, çay, kola ve ayrandır. Bu yazıda çayın beslenme ve sağlık açısından olumlu ve olumsuz yönleri üzerinde durulacaktır.

Çay yapraklarından çay olmak üzere genel fabrikalarda siyah çay ve yeşil de iki tip çay elde edilmektedir. En çok tüketilen tip siyah çaydır. Siyah çay polifenollerin enzimatik oksidasyonu ile elde edilir. Yeşil çay eldesin de, çaydaki enzimler etkisizleştirilerek polifenollerin oksidasyonu önlenir. Dünyada tüketilen çayın % 75'i siyah çaydır. Çay üretimi açısından ülkemiz, Hindistan, Sri Lanka, Kenya, Çin ve Endonezya'dan sonra gelir.